Beyaz taşlarla çevriliyor her yan önce,
Böylesi daha temiz bir manzara doyasıya.
Kuzeyli birinin sürdüğü boya dökülünce,
Güneylinin fırçası yetişiyor boyasıyla.
Hemen karşı tepenin zirvesinde dünden beri,
Bir savruluş ki cesaret’imsal duruşuyla,
Hayran bırakıyor sair tepeden görenleri,
Asil ve yalnızca salınıyor boylu boyuna.
İstikamet veriyor karşıdan tok bir ses,
Her hecesi gırtlağını yırtıp çıkıyor meydana.
Kimini yerin dibine sokuyor yankılı nefes,
Kimi gökyüzüne yol buluyor, yolları sonlara.
Kolları havada zıplarken feri kesiliyor.
En nihayetinde varılacak istikamet gökyüzü.
Kol damarlarında kanın pimi çekiliyor.
Gökyüzüne tutunmanın öyle kolay mı sözü?
Tepelerin gökle buluştuğu yerde vuslat.
Ufuk yamuk, gök kızıl, istikamet uzak.
Nereye dönersek dönelim yol eğri bir ok.
Tam gidecekken alışmak gizli bir tuzak.
Dün geldik, bugün kaldık, yarın elbet gideriz.
Güneşin doğuşu bir müddet daha geciksin.
Hiç gelmemişiz gibi her olanı sileriz,
Karanlık çekildikçe aydınlıklar geçilsin.
Yarın olmuş olmamış, dün bugünden çekilsin.
Kayıt Tarihi : 22.9.2024 21:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!