İsteseydin Sana Olurdu Uşak Şiiri - Yoru ...

anlam yüklenmiş dizeler..ve güzel bir şiir..kutlarım...

İsteseydin Sana Olurdu Uşak

Rahat uyu dedi bizim kuşak
İsteseydin sana olurdu uşak

Sen “Köylü Efendi”dir dedin
Halkının yerini belirledin
Bağımsız Cumhuriyet’ inde
Özgürce yaşasın dedin

Rahat uyu dedi bizim kuşak
İsteseydin sana olurdu uşak

Yüce ruhunun yoktur benzeri
Bu günkü liderlerde yok eseri
İnceden alaylı anlamlı espri
Hangi lider yapabildi senin gibi

Rahat uyu dedi bizim kuşak
İsteseydin sana olurdu uşak

2. cumhuriyetçiler türedi
Derinden araştırıyorlar seni
Kadın sigara içki dediler yetmedi
3. cumhuriyet gündeme geldi

Rahat uyu dedi bizim kuşak
İsteseydin sana olurdu uşak


Böyle yürek görülmedi cihanda
Tüm şehitler yerli yabancı aslandı onda
İncitmedi, ezmedi anaları esir paşaları, yerde bayrakları
Kucakladı onları Cumhuriyet altında

Rahat uyu dedi bizim kuşak
İsteseydin sana olurdu uşak

Daha hızlı başladılar seni karartmaya 2008 de
Henüz keşfetmekten ileri geçemediler
Yağlı karalar bulaşıyor kendilerine
Elbirliğiyle seni gömmek isterken tarihe

Rahat uyu dedi bizim kuşak
ATAM!
İsteseydin sana olurdu uşak…

mebrure coşkunsu/su coşkun /10 Kasım 2008/Blk.

Su Coşkun




SAYGIDEĞER SU HANIM;

ATATÜRK TÜRK MİLLETİNİN SON DÖNEMDE YETİŞTİRDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ ŞAHSİYET VE KİLOMETRE TAŞLARINDAN BİRİSİDİR..ATATÜRK DE BİR İNSANDIR..AMA BİZLERDEN ÇOK FARKLI BİR İNSANDIR..DAHA ZEKİ,DAHA ÖNGÖRÜLÜ VE DAHA MÜKEMMEL BİR İNSANDIR...ÖYLE OLMASA ZATEN ÇANAKKLE VE İSTİKLAL SAVAŞLARINDA BAŞARILARA İMZA TABİLİR MİYDİ..? VE CUMHURİYETİ KURABİLİR MİYDİ...?

ATATÜRK GÖREVİNİ ZAMANINDA FAZLASIYLA YAPMIŞ BİR ÖNDERİMİZDİR..BİZLER ONDAN SONRA NE YAPTIK..YANİ BAYRAĞI ELE ALIP ELBİRLİK OLUP ''İSTİKBAL GÖKLERDEDİR '' DİYEN O BÜYÜK İNSANA LAYIK OLUP AYA VEYA MARSA TÜRK BAYRAĞINI DİKEBİLDİK Mİ VEYA O ÇALIŞMALARININ İÇİNE GİREBİLDİK Mİ..? KOCAMAN BİR HAYIR.. AKŞAM OLDU MU AÇIN TV LERİ BAKIN HERKES BİRBİRİNİ SUÇLUYOR VE BİRBİRİNİN BOĞAZINA YAPIŞMIŞ SEN VE BEN KAVGASI İÇİNDE YAZIK EDİYORUZ TÜRK MİLLETİNİN ENERJİSİNE VE GELECEĞİNE...12 EYLÜL ÖNCESİNDE RAHMETLİ ECEVİTLE DEMİRELİN BOŞ NARA KAVGALARINI HATIRLADIKÇA O ZAMANKİ GENÇLİĞE NASIL YAZIK EDİLDİĞİNİ BUGÜNDEN BAKINCA DAHA İYİ ANLIYORUM...O KOSKOCAMAN İKİ LİDER TÜRK MİLLETİNİN VE GENÇLİĞİNİN ENERJİLERİNİ NASIL BOŞUNA HARCADIKLARINI VE İNSANA HİÇ BİR YATIRIM YAPMADILKLARINI ŞLİMDİ DAHA İYİ ANLIYORUM....BİZ SİYASET ADAMI YETİŞTİREMEDİK BENCE...ATATÜRK'Ü ANLAMAK ŞU ANDAKİ NORMLAR İÇİNDE TÜRK MİLLETİNİN OLMAMSI GEREKİRDİ..DEMEK Kİ YETERİNCE ANLAYAMAMIŞIZ.. BUGÜNKÜ İNSANİ VE İKTİSADİ YAPIMIZ, ATATÜRK'ÜN EMANETİNE EN BÜYÜK İHANETTİR..KİMSENİN MEMLEKETİ İLERİ GÖTÜRECEK BİR PROJESİ YOK..BİR KISMIMIZ ABD NİN PEŞİNE TAKILDIK 1947 DEN SONRA VE BİR KISMIMIZ DA GÜYA SÖZÜM ONA ÖZGÜRLÜK ADINA KİMİMİZ MAOCU KİMİMİZ LENİNCİ OLDUK VE KOMİNİST RUSYANIN PEŞİNE TAKILDIK..BU MU ATATÜRKÇÜLÜK..? TABİKİ HER İKİSİDE DEĞİL..BURADA NEREDE TAM BAĞIMSIZLIK..GEÇMİŞE BAKARAK ÖNCE ÖZELEŞTİRİ YAPMAMIZ LAZIM HEPİMİZ..

ATATÜRKÇÜLÜK; TÜRK MİLLETİNİN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA KİMSEYE BOYUN EĞMEDEN VE KÖRÜKÖRÜNE HİÇ BİR DEVLETE BAĞLANMADAN TÜM DÜNYAYA YÜZÜNÜ EŞİT DÖNEREK ÖZÜNE BAĞLI KALARAK ANADOLU İNSANININ DAİMA İLERİYE DOĞRU YÜRÜŞÜDÜR..

ATATÜRK'ÜN RUHU ŞADOLSUN..


SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.

Eee, Avrupalı oluucuuk gâlik ya; Atamızın izini bıraktık, € izinde goşar olduk:

B A T I G Ü N L Ü Ğ Ü
Bielefeld, 23 Şubat 2004
Hava, ıslak kokuyor. Islaklıkta yosun, güherçile kokusu arayanlar aramasın. Islak, sadece ıslak kokusu. Ne güherçile, ne de yosun kokusu yok. Islak, sadece ıslak kokusu.. Bu zamana kadar algılamayanlar, belki ıslaklığın kokusunu algılamaya çalışır ve gerçekten algılar da... Algılamaktan çok, hisseder..
Kurallar, kurallar.. Tümü yasalara bağlı. Yasalara karşı gelen vatandaş olduğu gibi, yasaları koruyanlar, onların takipçileri de vatandaş.
28 yıl önce de böyleydi. Ama güzellikler vardı Alamanya’da o zamanlar. İş, iş olunca da para, para olunca da, başka milletleri bilmem ama, biz Türkler’in arasında bağlılık, misafirperverlik vardı. Şimdiii...
Utanç duvarının yıkılması sırasında bayram eden Batı Almanya’da yaşayanlar, şimdi o günü ve o duvarın yıkılması kararını lânetle anıyorlar.
İşsiz sayısı beş milyonu geçti. Üretim pahalılığından dolayı fabrikalar başka ülkelere kaçmakta. Hemen her ay 3-5 büyük Gmhs burada çökmekte, alet-edevatları yok pahasına icra tarafından satılmakta.
2002 Şubatı öncesi DM. İle ödenen cezalar ve ücretli kamu hizmetleri şimdi aynı rakamlarla ama ERU ile ödenmekte.
Para öylesine ön planda ki, kâlite Türk dönerinde bile kaybolmuş. Çok yerde tiksindirici. Türk mutfağı olarak hizmet veren lokantalarda haftalık köfte, patlıcan musakka bulabilirsiniz; ama yediğinizde ne köfte, ne de musakka tadı vardır.
Bugün hava sabah parçalı bulutlu ve güneşli, sabah kapalı, sabah karlı, sabah pırıl pırıl güneşli ve sabah yine karanlıktı. Böyle renkli sabah, acaba kaç ülkede vardır..
TR. plakalı TIRları görünce eskiden heyecanlanır, her Türk sürücü, klakson yasağına rağmen basardı binbir sesli havalı kornasına. Şimdi.. Şimdi umurumuzda değil. Vızır vızır, birbirini geçe geçe, geçip gidiyor onca TIR, kılımız kıpırdamıyor.
Hava ıslak. Türk televizyonlarının hepsini seyretme imkanımız olduğundan mı ne, kahvemiz-çayımız önümüzde, koltuktan kıprayasımız gelmiyor. Uyuyor, uyanıyor, dizi, dizi, yine dizi seyrediyoruz. Ne ders alıyoruz, bilmiyoruz. Kendi hayatımızı yaşamak yerine, senaristin kuklalarının hayatını izliyoruz. Zamanınızın bedeli yok.. Ölüme ucuz yolculuk...
Akşamın bu geç saatinde ıslaklığı sıcacık odamda hissedebiliyorum. Her yere, herşeye bulaşmış. Hilâl çok güzel. Az sonra sağ-üstündeki yıldızla hoş bir görünüm arzedecek. Sıcak bir görünümü var. Ama asfalt yol, ışıl ışıl. Soğuk, öylesine parıltılı ki, gözlerim kamaşıyor. Ve bir kadın, aklını yemiş olmalı, bu soğukta köpeğini çişe çıkarmış. O it de, her önüne gelen bir karış ota işiyor.. İt bu ya, itliğini yapıyor işte.
Behiç Önen, Halil Erenoğlu geldi şimdi aklıma. Şu akşamın bu saatlerini on dakika gözleyip, yazsaları, hiciv, hiciv, yine hiciv yazarlardı. Burada misafirler ya; ıslaklığın kokusunu alırlar mıydı, bilmem. Ama yazarlardı.. Hele hele şu Avrupa’nın içine bakıp, İÇİ CILK YUMURTA olduğunu görürler ve Avrupa Birliği diye çığım çığım çığıranların ağızlarına...
Ve gerçekten Avrupa Birliği, içi cılk bir yumurta. Yarın Doğu Avrupa ülkeleri de bu birliğe girince, cılklık da kalmayacak, içi boş bir yumurta olarak kendini gösterecek. Türkiye, geleceğini yanlış bir birliktelikte aradı gibime geliyor. Aslında vakit geç de sayılmaz. Onuruyla: “- Haydin Lenn!!!” demeli.
Her nesne, akşamın geceyle öpüştüğü bu saatler de ıslak.
Hilâl, o kadar güzel ki... Emirdağın yaz gecelerini, o gecelerdeki bostan hırsızlıklarını hatırlatıyor.
Yarın akşam bir salonda “ŞİİR GECESİ” var. Henüz yazmadığım bir şiirle katılacağım. Herşeyi kafamda hazır. Söyleyiniz lütfen; başlığı ne olacak?..

kim bilir ..belki kendimize olan saygımızı yitirdik..kutlarım sizi..

Hanımefendi
HARİKA bir şiirdi. İki kere severek okudum. ALKIŞLAR ta içten. Yam puanşar ANkara'dan.

Böyle yürek görülmedi cihanda
Tüm şehitler yerli yabancı aslandı onda
İncitmedi, ezmedi anaları esir paşaları, yerde bayrakları
Kucakladı onları Cumhuriyet altında

'bu millete her şeyi örettim, uşaklığı öğretemedim' diyerek, dünyanın gözü önünde milletine saygı yükleyen ATA' yı saygıyla anıyorum.

Cumhuriyet Annesi

DAHA NE OLSUN.

Sağlık, huzur ve mutluluk hayatınızın ayrılmaz birer parçası olsun.
Saygılar...
Âlimoğlu