Dikene abayı yakan,
Geri dönüp gül ister mi?
Yaşadığı an’a bakan
Huzur dolu yıl ister mi?
Ne baş, ne kol ne de bilek
Gövdeyi dik tutan yürek.
Kendisi sallanan direk,
Hele söyle yel ister mi?
Kimi bayılır salçaya,
Ha bire doldur çomçaya
Alışmış ise fırçaya,
Söyle tatlı dil ister mi?
Jetle bir mi kara tren?
Açıklasın aklı eren.
Çeşmeye rıza gösteren
Koca deniz, göl ister mi?
Bunca yılın figüranı,
Bu işle geçmiş zamanı.
Küçük karakter uzmanı
Daha büyük rol ister mi?
Ak kefeni çaput sanan,
Kabri boş bir konut sanan
Kendini “la yemut” sanan,
Hele söyle sal ister mi?
Zannetmesin dilim bağlı,
İndiririm sollu-sağlı,
Bilmiyorum Avşaroğlu
Artık benden yol ister mi?
Kaybet aklını, zekanı
Osman gibi sat “caka”nı.
Ora deliler mekanı
Akıllılar çöl ister mi?
28/01/2008 Kayseri
Osman BulutKayıt Tarihi : 8.5.2016 17:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!