Vefasız bir eylülde darılıp ayrılmıştım.
Şükür hab-ı gafletten uyandım işte geldim.
Yıllar yılı gezindim yaban illerde fersiz,
Kaç bucak köşeyi dolandım işte geldim.
Sizle değil kendimle kavgalıymışım meğer
Nurlu eteğinize kapandım işte geldim.
Vurdum asi başımı beyhude taştan taşa,
Tertemiz aşkınıza bağlandım işte geldim.
Bir nazar bir şulenin hazzıyla kavrularak,
Sularla isminizi andım ve işte geldim.
Ayrı geçen günlerin hesabıyla korkarak,
Karşınıza çıkmaya utandım işte geldim.
Sarınca ilmek ilmek aşkınız bedenimi,
Hücre hücre sevdayla boyandım işte geldim.
Affediver sultanım bu mücrim kulunu ki;
Beyhude dolanmaktan usandım işte geldim.
Gerçi çağırmadınız Ulvi artık dön diye,
Elerimde zincirim ve kendim işte geldim.
Mayıs 2000
Ankara
Kayıt Tarihi : 28.7.2012 16:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!