Namaz kılar oruç tutar
Hep huriler ona bakar
Cennet kuşları öter
Mevlam sana ne diyeyim
Yoktan varettin bizi
Güldürdün hep yüzümüzü
Yedik içtik tutmadık sözümüzü
Mevlam sana ne diyeyim
Beni dünyaya yoktan getirdin
Gafletle ömrümü bitirdim
Eşimi,dostumu,biricik oğlumu yitirdim
Mevlam sana ne diyeyim
Çok yaşadım bir şey bulamadım
Mevlasız bir gün gülemedim
Hayat boşa geçti bir tat alamadım
Mevlam sana ne diyeyim
Çare bulamadım bu sonsuz ölüme
Melekler geçti sağıma soluma
Bir defter verdiler elime
Mevlam sana ne diyeyim
Allah’ım beni meydana getirdin
Rızık verdin yedirdin içirdin
İbadet etmedim boş ömrümü geçirdim
Mevlam sana ne diyeyim
Fani dünyanın sonu gelecek
Bir gün insanlar da ölecek,
Güzel benzimiz solacak
Aldananlar yandı eyvah!
Yalan dünya bir gün bitecek
Ne ettiyse insanlar onu çekecek
Cennet çiçeği ne güzel kokacak
Ümmet olabilenler kevsere koşacak
İşte geldi işte geçti ömrüm
Bir baktım ki yakamı tutmuş ölüm
Gözlerim yumuldu tutuldu dilim
Allahım ne vahimmiş ölüm
Bağladılar elimi kolumu
Dediler hatırlamadın dünyada ölümü
Getir kazandığın mülkünü malını
Cevap veremedim eyvah eyvah!
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta