İste Bul; İstanbul
Boğazın en dar alanında da olsam,
Meşgul olurum seni temaşa ile.
Dolmabahçe'ye, Çırağan'a dalarım,
Üsküdar-Beşiktaş vapurunda bile.
Bütün gün gezmekle bitiremiyorum,
Gülhane, Topkapı ve Ayasofya'yı.
Yerebatan'da kendime geliyorum,
Dinlerken gönülden inleyen nayı.
Bir başkadır pazar sabahları Eyüp.
Kimler gelmiyor uzak yakın demeyip.
Pierre Loti'ye çıkmadan olur mu hiç?
En güzel oradan izlenir Haliç.
Beykoz'da Hazreti Yuşa'nın kabri,
Üsküdar'da Aziz Mahmut Hüdai,
Manevi koruyucularındır senin,
Hazreti Ebu Eyyub El-Ensari.
Martılar masmavi denizine meftun,
Rumeli, Anadolu'ya bakar tutkun.
Asırlardır koruduğu heybetinden
Belli ki, durumdan hisarlar da memnun.
Güneşin batarken yaptığı kızıllık,
Güne veda ederkenki son cilvesi.
Başbaşa kalır bulutlar ve yalnızlık
Süzülür öylece mahzun Kız Kulesi.
Senin bağrında tenha sokak bulmak zor,
Yıldızlar sanki çehrenden kopmuş bir kor.
Kutsal bir şehir olduğunu, İstanbul
Bilen bilmeyen herkes sana koşuyor.
Şiirler seni okudu ve okuyor,
Şarkılar seni söyledi ve söylüyor,
Ne kadar aziz bir şehirsin İstanbul!
Gören görmeyen herkes sana koşuyor...
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 18:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!