'O kendini biliyora ithaf'
Sezen Aksu ile Aşkın Tera_pi hali-13
küçüğüm daha çok küçüğüm
bu yüzden bütün hatalarım
öğünmem bu yüzden
bu yüzden kendimi
özel önemli zannetmem
küçüğüm daha çok küçüğüm
bu yüzden bütün saçmalamam
yenilmem bu yüzden
bu yüzden kendime
hala güvensizliğim
Aşk goncası gibi gizemlerin en küçük kapsülünde sevdaya dirhem dirhem mihenk taşı oluyordun.
Denizi gören göz başka köpüğü gören göz başka köpüğü bırak denizi gören o mavi gözlerinde demlendi dünyam. Gençliğinin şelâlelerine attın yaralanışımı.
Düşlerin şafağa duran arkaik bir ceylan yavrusu gibi büyüyordu bana.
Meryem'in aşki bakışları gibi kutsi ve bir o kadar da dokunulmazdın.
Sevmelerin eveleri arasında unutmuştum seni sevmeyi. Henüz sana yazdığım şiirleri de okuyamadım.Hep can yanımda, sol bağrıma bombaların düşer.Perma perişanlarıma küçük sevdanın çadırındaki ali gelecek iyi gelmeye başladı.
Çağcıl bir Leyla’nın fırdöndü yaralanışında henüz yeni iyileştim.Yaralarımın üstüne yazgısını yazan güzellere yazacak aşk destanım yokken sen efsanevi özlerimi canlandırdın.Oysa nadasa bıraktığım sevgi tarlamda yeniden tutku hasadının tadında,adında senli bir aşk meyvesi olmak istemezdim.
Çaresiz,permasız gibiydim küçüğüm.
Bilinmezliğin en utulmuş yusufi kuyusuna atmıştı birisi. Kurtulduğum bir anda dikildin karşıma önce gözlerinle .Sanki bir bakışın binlerce geleceği özetler gibi eleğinde feleğimin çemberini eritiyordu.
Unutulmayı kör bıçakların pasına bıraktım,giyotinlerin ağzında aşk çiğnedi,ruhun sakızı henüz çıkmamıştı. Senli keskin bir virajın dönüş sevdasında derleniyordum.Henüz senli demli bir günün gölgesinde değildim.”Olla Belli “ adın. Olmuşun olanı, belirsizliğin bellisi,gidişatın gölgesi. Gözleri olan sözlerin kitabi yanısın.Yeni uyanışların çarpar,içimde seni benle çarpan sevgilerin tablosunda.
Bahtının tahtasına seni anlatan içsel eğitimcilerden sorgusuz seni sordum. Bir bulmacı çöz,her boşluğu doldur, yalnız üç harfli bir boşluk kalacak.Onu siz dolduramazsınız,onun cevabını bulacak ruh bilginiz,sevda birikiminiz henüz yok.
Gözlerimin kornea tabakasına işlenen bir bakışın can yakan duruşunda durulandım.Denklemin denginde rükularına kaldım.Bir gün kavuşmanın kavuştuklarında seni okudum …
“ne kadar az yol almışım
ne kadar az
yolun başındaymışım meğer
elimde yalandan
kocaman rengarenk geçici
oyuncak zaferle”
Yılanların sürünme haritasını ele geçirdim. Yerin altı, yarin ruhu sarkacını çözmek için önce görmeyi görmek gerek. İçsel topraklarda süzülüşünü okumak, yılanlarının yalanlarının ısırgan anlarında orman olmak gerek dünyana…Benistan ‘da gezinirken ürkek bir ceylan gibi yeniden yaşamak gerek bir aslan olarak.
Senin goncaların güncelerime yıldız yıldız gibi titriyor, o gece yüreğin,yediverenler gibi yaysız özlemlerin yatağında öyle bir halin uykusuzluğunda kalakalmalara kalıyor.
“küçüğüm daha çok küçüğüm
bu yüzden bütün korkularım
gururum bu yüzden
bu yüzden çocuk gibi
korunmasızlığım…”
Zaman,bizden izin isteyerek ayrılmış, kendi zamansızlığına aman olmuş. Yalnızlık yürüyüşlerini akreple yelkovan arasında puslu bir sensizliğin diliminde sürdürür. Henüz hiç söylenmemiş tüm sözlerimiz kavuşmaların kütüphanesinde okunmadı. Henüz ellerin,aşkı ve yalnızlığımı ayın avuncunda tutan ellerini tutamadım.Henüz okyanuslar tein ve rehin veren mavi gözlerinde kalakalmadım.Oyalanmışım dünyana,nakışlarım yaralarımın üstüne üstelik.
Dudaklarımız bekleyişleri öpercesine,öç alırcasına acımasız yalnızlıklara kuruyor.
-Gel öp beni benimden, kavuşma anında.Gel yaşa beni, yaşanmışlığın yağmurları gibi esil esil, efil efil saçların uzansın ruh dünyama.
Goncaların olcaların gibi patlıyordu. Kenetlenmiş, özlemlerin çözümsüz uçurumlarında direncimizi hoşlukların ortasında bırakıyoruz.
Aynı ruhun odasında çıplak bir karanlıkta çiğdemler, nergisler yaseminler örtsün ani gelişlerimizi.
Dağlar sallanıyor kavuşmalarımızın dağlanışında. Yeni mevsimimiz gözyaşı döküyordu,sensiz bir iklimin orta yaşanmasında.
Sevdamıza istasyon açtı içinde çıkılmazlar.Yalnız sen rahat gelesin diye her adım attığın yere metro kurdum.Yerin kulağı var diye, yarin kulağına gitsin özlem sözlerim diye.
Dünyanın öbür ucuna değsin özlemlerim, ruhun son gelişine değsin adın,gelişin bende kalışın.
Hoşluklar dağılmış, içimizin fırtınaları ehil olmuş,yıllardır sığındığımız limanda tutkuların bilet olmuş kavuşmalarımıza.Gönlümüzün okyanusları mavi gözlerinde maviye çalakalem olmış ve seni çağırmış her deme güzellikler.
Gözyaşlarından sonra hep beklediğimiz yağmurlar uslanmışlığımın üstüne yağdı.Usul usul ıslandım sana.Bardaktan boşanırcasına ağan
Yağan aşkın adresinde isimsiz gelişlerinin yanardağlarına attı beni kader. Saçlarını suçlarımdan toplayıp gel kurtar beni sensizlik cehenneminden.
ah beni beni
vah beni beni
nerelere gideyim, nasıl edeyim
al beni beni
sar beni beni
saramazsan eğer körfeze bırak
gurup ile soneyim
Oysa, bir insan goncası gibiydin,sözlerinde güller açılırdı.Kızıllığın kara bahtımın tahtını yıkar ve beni aşkına çağırırdı.
İşlenmiş bir günahın tortusu kalmış olmalı ki hala aynı ninnileri sana okuyorum.
Dudağındaki kelimeler kahve telvelerinde beni sormasın.Dökülsün sözlerin gönül sarayıma.
Pembe bulutlarına nemli bakışlarını yolladım.Atıldığım en kurak çöle yağmurlarınla gelen son leylam ol.
Bir rota çizmedim yangınlarıma, küçüğüm.
İçimde bir beni yakan, kendi dairemin içerisinde dünyana dönen bir eksenin teğetinde tanımsız kaldım sana.
Yaralı bir aslan gibi kükreyen aşk muhaciri gördün mü hiç.Hiç olmazların sularında sürüklendin mi? Hiç kısmetin timi oldun mu beni çok karışık, çözümlenemeyen derinlerde araştırdın mı?
Denizin maviliğinide mavi gözlerinde çöz beni. Kana kana içe
aşk'ın sularını.
Kavruk, yürek yıkan bu aşkın bırakan mevsimlerine meydan okuyup sensizliğimin dilinde yeni dil ol,konuş benimle.
İşte böyle küçüğüm. Geleceğin koordinatlarında paftalarım hep senli güzelliklere ekili. Yalnız senin dünyan ölçülür, yalnız senin uğurların uğurlanır savaşlarıma.Korkusuz, aslanlar sofrasında ceylanlığınla doyur beni uzaklardan. Yeniden geliver,sorhoş fırtınalar sensizliğe yakalandığında, aşkın dehlizlerinde çıkar beni kendi halinle.
Kayıt Tarihi : 23.10.2009 11:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/10/23/iste-boyle-kucugum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!