Mülâyim bey bana ne haber dedi
Bizim köyde gergedanlar kudurdu
Köyden geldiğimi kimler söyledi
Dedi dilsiz nûri bana duyurdu
Ebleh hüsnü desen toku doyurdu
Topal Memiş aya merdiven kurdu
Tek bacak Nûrinin bastığı kordu
Yarış meydanında Dursunla Durdu
Cevâhir kelepir pazarlarında
Muzaffer saklanır mezarlarında
Mücâhidler serhad nazarlarında
Vatansızlar işgâl edince yurdu
Hahamı, Papazı Mescide kattı
Onlar mesciddeki hasırı sattı
Müezzin müzevir yolunu tuttu
Satılmış; sâdık’a aslını sordu
Sütü bozukların ermeni artin
Peşine taktığı derleme martin
Tipisi boranı kavurur sertin
Devlet bin yıldızlı bir otel kurdu
Gündüzün gözü kör Gazanfer mefluç
Cihangire revâ görüldü huruç
Muhterem doğarken eyledi uruç
Muzdarip Müstakim bağırıyordu
Hakikâti eğip yamup bükerken
Orada üç canı ipe çekenken
Umûmi milleti dibe dökerken
Mazlumu peşine çağırıyordu
Topal mehmet göçtü kaldı gerisi
Gâvûrcu, omuzda soba borusu
Keme davul çalıp gece yarısı
Tehlike var diye bağırıyordu
Kel Veyselin Sabri girdi kabire
Kelepiri koymak için habire
Uğraşırken dana Veli’yle bire
Koca öküz gibi böğürüyordu
Aydaş veli eğitimi yoğetti
Ala Feyzi terziliği öğüttü
B..klu Osman güzelliği yoğetti
Bakınca dağları deviriyordı
Göncü hasan çakıcının evini
Yapar iken ayarladı gelini
Askerdeki kocasından elini
Çekince her yeri seğiriyordu
El içine girmez idi Memili
Rahmetl’oldu mucukların Kâmili
TadAhmedin dalar almaz Cemili
Şöyle böyle bulduğunu yiyordu
İmâm Ali’sinin Ocak Mehmedi
Bazan bazısına etti töhmedi
Allâh birden başka şeyi demedi
Yaşamasa da dîni biliyordu
Çotun Halil Çaresiz mi çaresiz
Ramazansa dikdörtgensiz karesiz
Gıdış Ali oğlu Osman sa hissiz
Yükü yükleyene tân ediyordu
Uyuz Ali’sinin uyuz Mehmedi
Bilmez idi Mütekebbir, Samedi
Melekülmevt ah u vah dinlemedi
Hep domuz doğrusuna gidiyordu
Muzir Kertlez Ali hep tersten esen
Dambılı Mehmedi fitnedir de sen
Kiri temizlenmez kırk sene yüsen
Hâkîkate kulak sağır diyordu
Halil Taşan dünya malı peşinde
Hep o vardı tuttuğu her işinde
Haksızsa boynuzunu kardeşinde
Kırarken kellesi yağır diyordu
Göncü Osman sariklerin başıydı
Yediği içtiği harâm aşıydı
Malûmdur Kel Hasan öz gardaşıydı
Yüzlerine bakan geğiriyordu
Haldır Bayram, omuzunda kazması
Heykel Ramazanın fetva yazması
Topal mevlüt denen seytan azması
Köylüye ihanet tuzağı kurdu
Topalın Haişte şöyle böyledir
Deli Helim karıncayı söyletir
Ellemin Mehmedi işte öyledir
Yüzükcünün İsmeti okuyordu
Sümüklü Hüseyin sanırsın keler
Çivili Hüseyin ardını siler
Bizim köyde daha çoktur böyleler
Kelcimenin Yaşar iğneyi vurdu
Daha çok şey var da anlatılacak
Dağıldı barhana yanmıyor ocak
İSLÂMİ diyor ki; oldu olacak
Solucanlar kirmen eğiriyordu
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 13.8.2020 18:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!