Geçtikçe yıllar aradan,
Bir tren misali
Uğultusu kalacak bugünlerin,
Bir seda gibi kulağımızda.
O da kaybolacak bir vakit sonra.
Vedalar buracak yüreğimizi…
Birkaç gün, birkaç ay, belki birkaç yıl
Telefonlar, mektuplar,
Yavaş yavaş uzayacak,
Farkında bile olmadan…
Çünkü yeni dünyalarımız,
Yeni hayallerimiz olacak.
Ve beklide tesadüfen
Mazi gelecek aklımıza.
Adını hatırlayacak birimiz birimizin,
Hayali beklide canlanmayacak kafasında.
Yada eşkalini hatırlayacak,
Bu sefer ismi gelmeyecek aklımıza.
Hep öyle olmuyor mu?
Ve bir gün tesadüfen,
Hiç beklenmedik, ummadık bir anda
Ve beklide bitmeyen işimizin,
Çok karışık olduğu bir anda,
Rastlayacak birimiz birine.
Hal hatır sorulacak,
Beklide ayak üstü.
Ve müsaade alınacak nezaketen,
Çünkü halletmemiz gereken
Acil bir işimiz olacak
İşini kimsenin bitiremediği dünyada.
Belki bazımız anımsadıkça bugünleri
Kıvanç duyacak.
Ve beklide bazımız
Bir zincir, bir yara, bir leke sayacak.
Ama herkes için bir mihver olacak
Hoş olsa da olmasa da
Kulağımızda bir seda kalacak.
Bir tren misali,
Uğultusu, önce başımızı döndürüp,
Sonra unutulacak.
Belki istisnalar olacak
Ama kaide bozulmayacak:
Vedalar ki kanundur, mümkün değil kaçılmaz.
Hangi veda vardır ki bir vuslata açılmaz?
Ve hangi vuslat gönülden daha yakın?
Elveda, gönülde buluşmak için.
Ey son veda merhaba!
Sana da veda için.
15.06.1996
Orhan YakarKayıt Tarihi : 23.6.2007 14:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hangi veda vardır ki bir vuslata açılmaz?
Ve hangi vuslat gönülden daha yakın?
...
Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (1)