Bir elimde kalemim,
Diğer elimde gönlüm
Hayallere dalmış yüreğim
Film şeridi gibi geçiyor tarihim
Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar
İstanbul’un her taşı ve toprağında izleri var
Geçmişi yaşatıyor her zaman tarihçiler, yazarlar
Bir gönül elçisidir, İstanbul’u bilenler, yaşayanlar
Her asker, tabi oldu bir başa
Hak yolunda gitmeyenler, oldular başa bela
Rabbimin lütfüne mazhardır, Fatih’in yiğitleri
Savaşa destek verdi, İslam’ın şehitleri, velileri
Kim durabilir, Rabbimin Kelamının önünde
Allah Allah sesleri ile coşuyor yeniçeriler, Fatih’in izinde
Üç hilalli bayraklar dalgalanıyor gökler de zaferi müjdelercesine
Bir çağ kapanıp, bir çağ açılıyor Fatih Sultan Mehmedin emriyle
Kılı kırk yarıyor, imanlı yiğitler
Cennete kuş olup uçuyor, şehit düşenler
Hayır duayı eksik etmiyor, geride olanlar
Babaların yerini alıyor, yetim olan çocuklar
Dokunulmadı hiç kimsenin malına mülküne
Leke sürülmedi namusuna, şerefine, ibadetine
Saygı, sevgi ve hoşgörü gösterildi her bir ferdine
Bizanslılar hayran oldu, Osmanlı’nın şanlı adaletine
Kazanıldı zaferler, yapıldı güzel eserler
Her Adem oğluna nasip olmadı bu kıymetli değerler
Kulluk görevini yapmak isteyenlerle, doldu camiler, kiliseler
Ne güzeldir dil, din, ırk ayırımı yapılmadan sunulan hizmetler
Gizemlere büründü, Yere Batan Sarnıcım
Farklıdır mimarisi Sultan Ahmet’in, Ayasofya’nın
Tepeden bakar Galata Kulesi, geceleri bir başka güzeldir Kız Kulesi
Doğu ve batıyı birleştiriyor, İstanbul’un, Avrupanın görülmeye değer incisi
Topkapı sarayı tarihe ışık tutuyor
Peygamberimizin emanetleri,maneviyata sürüklüyor
Tarihi eserler ustaların becerisini, kabiliyetini gösteriyor
Kapılar da din ayırımı olmaksızın herkese açık tutuluyor
Esnaflarla özleşmiştir caddeler, sokaklar
Kantarcılar, tarakçılar, kaşıkçılar, aynacılar
Hepsi de ticaret yapar, gelenlerin ihtiyacına göre
Alanlar mutludur, satanların milliyetini bilmese bile
Gelenler, gezmeden gidemezler kapalı çarşıyı
Anlata anlata bitiremezler her bir dükkanın manzarasını
Mis gibi kokan baharatları, fındıklı, fıstıklı, cevizli lokumları
Her zaman alış veriş yapar, mısır çarşısına ayak basan, müşterileri
Tarihi üzerinde yaşatıyor, dikilitaş
Görenleri hayrete düşürüyor, çemberli taş
Sanat sevenlere hizmet sunuyor, tiyatrolar, sinemalar
Ticaretin geleceğidir, branşına göre açılan sergiler, fuarlar
İlim, irfan ocağıdır, medreseler
İnsanlarımıza mekan olmuştur, Yedi Tepeler
Gidenler dönmezler, İstanbul’un cefasını çekse de
Hatıralar bir başka güzeldir, boğazda bir balık yense de
Yetmiş yedi millet bulunur, İstanbul’da
Hepside şerefiyle yaşar, ay yıldızlı bayrak altında
Rızkını kazanırlar kültürünü yaşatırlar bu vatan toprağında
Hep birlikte pay sahibidirler, İstanbul’un kültür başkenti olmasında.
21.03.2010
Rıdvan YAMUÇ
Kayıt Tarihi : 19.4.2010 11:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirim İstanbul Ümraniye Belediyesinin açmış olduğu yarışmaya gönderdim.
![Rıdvan Yamuç](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/19/istanbulum-35.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!