İstanbulsuz Şiiri - Haşim Ural

Haşim Ural
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İstanbulsuz

Bir kadındı İstanbul, hani sırları ve surları, duvarları ve mabetleri olan
Martıların gölgesinde ve halicin sırtında bir akşamüstü
Köpek sesleri ve otel odalarında, ücra köşelerde fahişeler gezinirler
Öyle intikam alır gibi hayattan sevişirler
Kanatsız, uçsuz, bucaksız meskûn mahal sevdalarıdır bunlar,
Sarhoş naraları ve sonra kalbinden bıçaklanan ayrılıklar,
Şimdi ben gökyüzünden, şimdi ben gözlerinden düşer gibi sana benziyorum biraz
Kareli gömlek, yüksek topuk, deniz aşırısı rutubet,
Ağrısız, duldasız, duraksız ve burada bahsedilen bir şehirdir istanbul
Sızlanmadan, dalsız, ağaçsız, anadan doğma üryan, arsız, ayazsız, karsız
Burada bahsedilende bir şehirdir sonbaharsız, camekân pişmanlıkları bunlar,
Şehrin ışıkları hiçbir zaman sönmeyecektir aslında, elbette sönmez
İstiklal caddesinde ve haydar paşa garında, istasyon hüzünleri vardır
Yalnızlıkların leylinde ve reklâm panoları misali afişlerde
Kimse kaçamaz bu şehirden ve hiçbir zaman kaçmak istemez senden
Ölebilmek için bilet almak gerekmez, uzun kuyruklarda sıra beklemekte
Seni sevmek kâfidir, bu dumanlı sevdam kâfirdir.

Bir adam muhtemelen, muhtemelen sol cebinde ve son paket sigarasında
Nikotin, kanser, verem, tifo taşırken
Salıncakta ve hiç bitmeyen yollarda, trafik lambalarında, kırmızı ışıkta
Seni sevmek bir gitme biçimidir aslında
Yağmurlar ve bulutlar kamuflajıdır hayatın
Yaşamak sana yaşlanma biçimidir aslında
Ben imkânsız aşklar için doğmuşum şakılar da
Kedinin ciğersiz, köpeğin etsiz, ben sensiz
Mundar bir sapla saman ilişkisi,
Sigara ve senin yokluğunda gitmek, bir yaşam biçimidir aslında.

Soğuktu hava, en az bakışların kadar olmasa da, bir hırka, bir kazak, bir park, titriyordu ellerim, yorgun ve kimsesiz yüzümde anlamsız bir gülümseme, intihar gibi ölünesi güzel bir sessizlik, gece yırtılıyordu sanki küfürler savuruyordum aylakça bekleyen kaldırım taşlarına, dolmuş radyosunda dolduruluşa gelmiş sarhoş efkarları, gökyüzü yere yakın sanki, sanki sevişeceklermiş gibi, sokak lambaları, son kullanma tarihi yıllar evvel bitmiş aşklar, sinekli bakkal, ayazlı cadde, yağmurlu ve bu şehir, hepsi de en az benim kadar mahkum geceye, Kahveler sabaha kadar açıkmış ramazanda e tabi kerhanelerde, her şeyde ters bir denklem senin ve benim gibi. Hiçbir zaman kavuşamazlar.

İstanbulda sensiz ölmek işte böyle bir şey………

Haşim Ural
Kayıt Tarihi : 22.9.2008 06:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Haşim Ural