İstanbullu şiir Şiiri - Ali Gürkaş

İstanbullu şiir

Şakağıma tabanca dayamaya bayılmıyorum.
Ölüyorum.
Çünkü bu, hayata meydan okumanın az da olsa emsali niteliğinde.
Ben özgürlüğümü güneş battığında unutuyorum.
Sen Samatya’da oturuyorsun...
Ta karşıdan bakıyorum yakanıza.
Yıldızlar tebessüme ödünç veriyor içimdeki ölüyü.
Mermiler kulağıma en sevdiğim masalı fısıldıyor.
Nereye gittiğini bilmiyorum karartısı koyu gölgemin.
Nietzche ön koltukta önderlik ediyor felsefik delilere.
Eski Kanlıca’yı arıyor gözlerim.
Sarktığımız iğde ağacını da da kesmişler...
İğne yapraklılar da kesilmiş.
Varsayalım intihar ettikten sonra yollara zifir döktüler.
Sevgilim, ben ölünce konuşamam.
Söyle “dökmesinler.”
Aşkın işgaline uğramış hasretine selam olsun...
Selam olsun bahar gelince çiçeklerine gözü gibi bakan ninelere.
Adaları bini bin heceye bölen tutsak şiirlerim vardır elbet.
Yok olmak bana emanet.
İstanbul’daki son gecemin bitmezliğine adıyorum bu ölümü
Kan ve balkon aynı resimde.
Bir de tabanca.
Eşlik etme be kadın
Kendini endamı şahane belleme
Senin yüzünden değil bu intiharım.

Ali Gürkaş
Kayıt Tarihi : 6.7.2017 16:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Gürkaş