İstanbul uyanıyor yine bir şafak vakti,
Bir rakı sofrasından
Seni seyrediyorum İstanbul, Rumeli Kavağı’ndan;
Masamda midye tava, pilakiler,
Elimde sigaram
Mis gibi balık kokusu geliyor ızgaralardan
Uzaktan…
Boğazın sularını aydınlatan balıkçıların fenerleri ağ atmış
Sabahın ayazında nafaka bekleyen eller! …
İstanbul uyanıyor yine bir şafak vakti, sakin ve gizemli…
Kalamış’ta açar baharın ilk çiçekleri
Ezan sesleri, çan sesleri, martıların kanat sesleri..
İlham veren eserlere, akıl almaz düşlere
Sevgilere kucak açan, topladığın o gizemleri,
Bir madalyon gibi koynunda taşıyan şehir…
Güzelliklerin en kutsalısın bize sunulan
Sende yaşanan zaaflar, aşklar, çılgınca yok oluşlar
İçime sindirdiğim o güzel kokun…
Şiirler diyarı ey İstanbul!
Her semtin bir başka diyar,
Yüzyıllara kucak açmış koca ihtiyar…
İstanbul uyanıyor yine bir şafak vakti, suları yorgun ama dingin
Kah masum el değmemiş bir kadın,
Kah işveli, inadına güzel, davetkar bir dişi...
Geçmişten sızan bir hüzünle,
Selamlarsın her sabah bizi.
Kayıt Tarihi : 22.6.2008 18:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!