geçen gece istanbulu seyrettin mi? avrupanın kütür kütür “kültür” başkenti oldu…
8,5 milyon lira masraf yapıldı…
ama dün ve bugün yağmur yağdı gene her yeri sel bastı… yolda yürümek her zamankinden daha çok dikkat gerektirdi… tamam zahmet bitti artık rahat yürüyebilirim dediğin anda, bu defa da dansöz kıvraklığında oynak kaldırım taşları çıktı karşına. Ortada müzik yok ama çalmadan da oynayabildiklerini gösterebiliyorlar bize; onları oraya konulması için gerekli ihalelerin açılmasına imkan sunan iktidarları gibi…
metrobüs diye alınan otobüsler, garajlarda çürüyor… neden biliyor musun?
arızalı falan değil; bunları gitmişler hollandadan almışlar 2.el olarak. Hollanda da hiç tümsek yoktur, bilirsin hatta sular altında kalmasın diye bentlerle çevrilidir. dümdüz bir ülke bu Hollanda. bu otobüslerde o ortama göre yapılmış, inişi yok yokuşu yok. eh haliyle istanbulda her yer engebeli. bu otobüslerde 1000 beygir olunca, taşıdığı ağırlıktan yokuşa gelemiyor motor şişiyor, çekişi düşüyor aracın. Çalışamıyor randımanlı haliyle millet iteliyor, yapılan 3 milyar avroluk masraf bize giriyor… sonra bu cefayı çeken İstanbul halkına ödül gibi yılbaşından evvel
metrobüslere zam yaptılar… 2 tl oldu… şimdi idare mahkemesi zammı geri aldı… gene 1.5 tl oldu…
yakında buda kalkıyor! ! ! şimdi yakında mesafeye göre ücretlendirme geliyor…
minbüsçülük mantığı yani… halkın en ucuza kullanması gereken toplu ulaşım araçları en pahalısı olma yolunda ilerliyor… yakında sadece vip olacak diye korkuyorum…
raylı ulaşım dediler zamanında… ilk olarak levent taksim hattını kurdular… yaklasık 10 km kuş bakışı mesafe
sonra hızlı tramvayı kurdular… ama anadolu yakasındaki ulaşımı göz ardı ettiler…
neden biliyor musun?
çünkü anadolu yakasında islamcılar çok baskın değildir… onlar burada reklam yapamıyorlar… zamanın idareside bunu bildiği için biz bunlara ne yaparsak onlar bunlara gitmez dediler, aynı şimdiki idarenin biz bunlara ne yaparsak yapalım ideolojiyi terk etmezler dedikleri gibi…
yeni bir ilçe açtılar… ataşehir diye kadiköye dahildi… chpden çalmak için kadiköyü… ellerindeki maltepeyi kartalıda kaybettiler… üstüne ataşehiride chp aldı… noldu? ... tepki oldu… bu defa Anadolu yakası göz bebeği oldu… son kaç gündür İstanbul Anadolu yakasında trafik sıkıntısı yaşayan var? … sokağı caddesi kazılan yer var? …
ben askere giderken boğazda ağaç çok boldu çok değil fazla bina yoktu olanlarda özel villalardı… bir geldim boğazdaki tepeler bembeyaz bina olmuş…
neden? ...akpye yalanan müteahitler, onlara oy verecek oyları bulmuş ve beslediklerini belgelemişler…
ya işte istanbul böyle bir yer… şimdi birde “kültür” başkenti olmuş, kültürü olmayan avrupanın… Avrupa ya yıkanma temizlik kültürünü sokan Türkler geç mi aldılar acaba bu şerefi? Hatta bunu sadece 1 yıllığına aldıkta, acaba yeter mi bu süre? Onlar gibi geniş olup, evlatlarımızın katillerini bağışlayabilmek için… görünürün arkasını hala merak etmeyecek yeni nesiller oluşturabilmek için…
umarım yakında ruhban okulu açılacak derdine burayı da düşmana vermesinler…
hani bu kadar da enseyi karartmamak gerek… belki gerçekleri görenler olur halkımdan, ışığı görüp uzun yıllardır gözünü yumup ovuşturan lafta aydınlar artık o ışığa korkusuzca bakabilirler… belki de 1923 te Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün duyduğu heyecan hepimize hasıl olur… 1919 da samsunda doğan güneşin çıkış noktası olan İstanbul yeniden aynı güneşin doğmasına vesile olur…
ya aslına bakarsan istanbul o kadar güzeldir ki, yüksek bir tepeden bakarsan piyer loti falan, çıkarsın o tepeye gün batımına doğru, o deniz ne kızarır kor demir gibi nede başka bir renk olur başka yeler gibi altın rengini alır…
ha bu sıralar geçti altın rengini… altımızın kokusu ile boğuşmakta…
saygılarımla…
F. Erbil Kutlu
18.01.2010.Pazartesi – 23.50
Kayıt Tarihi : 19.1.2010 00:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!