İstanbul Kaldırımları Şiiri - Hayriye Aygül

*
İstanbul Kaldırımları set gibi
inmek
için atla çıkmak için tırman
yaşlı isen
emekle sakat isen sürün...
nasıl
bir anlayış tezatlarla dolu
çocuk
genç yaşlı hasta hesapta yok
sakat arabasına yol
kavşakta yayalara geçit yok...
sağa
sola dönen sürücülerde kaide kural yok
gaza basmak
görgüsüzlüğün daniskası olmuş
adem oğlunda
akıl denen nesnenin zerresi yok
dolmuş
meselesi var kemik dur durak yok
durak diye
zebra yolunu işgal ederken izan yok
her türlü
olanak var fakat insana saygı yok...
*
kaldırımlar
var yürüme kuralı yok
karşıdan
gelene ve sana yol yok
daracık
kaldırımda yürümek cefa
dikmişler
yolun ortasına bir ağaç
İnanmıyorsun
bu nasıl akıl nasıl izan
şehirlerde
yeşil alanlar ranta kurban
dar kaldırımın
ortasına tezattır ağaç ve insan...
*
tezatlar
ülkesi ülkem Türkiye
yayaların yürüme alanıdır kaldırım
bisiklet
yolu da paralel olmalı
sürüyor kaldırımda
motoru cahil şaşırıyor insan
daracık yer
birde ortasına ağaç dikilmiş kaldırımın
asma
bahçe duvarını aşıp işgal etmiş kaldırımı
cahilin teki arabayı park etmiş yarısına...
asırlık
ağacın köküne dökülmüş beton levha
bırakmamış
hava alacak bir delik İnsan evladı ağaca
böyle düpedüz
uyutulur mu çocuk genci yaşlısı böyle
cadde de kaldırım diye yürünür mü ?
*
benim senin
verginle yaşar belediye
halkına hizmettir amacı
hesap soracak
merci halktır netice de
nere de halk?
roman havasında umurun da mı,
daracık kaldırımıyla...
bir romandır Drama Köprüsü
inip çıkarken merdiveni
güzel palmiye
dayanmış yapraklarıyla
merdiven boyu köprüye
güzelim yapraklar
sanki çöp sepetidir ellerinde...
*
kağıt karton plastik
pet şişeleri yığılmış palmiye yaprağına
boyuna posuna
kadına erkeğine bakmadan görgüsüz
elindekini atıyor
palmiye yapraklarına, utanmadan şerefsiz
çevreye ve
estetiğe dikkat etmiyor terbiyesiz,
vah güzel ülkem
çok talihsiz bir zaman yaşıyorsun
bilgisiz görgüsüz
ve bilinçsiz bir halk yetiştiriyorsun
çağdaş değerleri
kendi özünden bir bir yıkıyorsun
farkında değilsin
üçüncü dünya ülkesi olma yolunu arşınlıyorsun...?
*
Düzeltme:4 Mayıs 2017 Almanya // Senem Hayriye Aygül