İstanbul Kaldırımları 2

Önder Bey,
Yorumunuzu ıslak gözlerle okudum.
Ne oldu bu koca şehire neden büyüdükçe yerle bir oldu değerleri?
Çünkü; insanlar manevi değerden çok maddi değerlere yöneldi de ondandır,çekilen ıstıraplar.
Hatırlıyorum,
biz Maltepe'den Kadıköye giderken,geçtiğimiz her semte aç gözlerle bakardık.
Tarihi sokaklarda tarih izi sürerdik.Kumlu sahillerde çay içme keyfi yaşardık.
Süreyya Paşa Plajında yalın ayak kumda yürürdük.
Dalgalarla sevişen çay bahçelerinin terasında ince bellide yudumlarken çayımızı, omuzumuza şal alırdık.
Zarif hanımların,kibar beylerin sohbetlerine konuk olurduk.
Daracık,beton yollar yoktu hayalimizde...
Bağdat Caddesi 'nde volta atmak bir ayrıcalıktı bize.
Tuzla,Pendik,Kartal,Maltepe,Küçükyalı,Bostancı,Moda ve Kadıköy ile Üsküdar denizi doya doya seyretmenin sonsuz zevki ve sahilde direk denizle temaşa,bulunmaz bir cevherdi...
Ne oldu,neden sahilleri bitirdiler?
Neden Tarihi dokuyu suya verdiler?
Neden yeşil alanları kurutup,beton binalar diktiler?
Neden bu mega kent nefes alacak gücünü yitirdi? Belediye başkanları neden böyle sorumsuzca doğayı katlettiler?
Hala neden bütün yatırımlar İstanbul'u hedef alıyor?
İstanbul'u sevenler neden bu şehrin haklarını savunmuyor?
Çünkü; eğer bu halk İstanbul'u savunsaydı, Akdeniz,Ege denizi ve Karadeniz'e gitmesine gerek kalmazdı insanların..İstanbul zaten bir deniz kentiydi.
Önder Bey, sizi ve kaleminizi yürekten kutluyorum,tebrik ederim.(Yorum)

27 Ocak 2015 Almanya