Uçuşur kubbelerden avlulara kuşlar
Ulu çınarlar yaprak dökmüş kuşlar ki nerde kışlar
Güneş batar efsaneleşir İstanbul’un surları
Rüzgâr anlatsın savrulan yapraklar gibi asırları
İstanbul şehri böyle binlerce sonbahar görmüştür
Her renk anaforlaşıp sihri bir saltanat sürmüştür
Deniz bulutlarla kaynaşıp yapraklarla oynaşır
Öyle sevdalar vardır, biter baslar;
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Devamını Oku
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten