“ne vapurlar geçerdi gözlerimizin önünden
ilki senin olsun, arkadan gelen benim dediğimiz …
sonra vazgeçip, bir sandalda beraber kürek çektiğimiz
ne vapurlar geçerdi gözlerimizin önünden
isimlerini bilmediğimiz, hiç görmediğimiz …”
iskele poyrazı desem değil,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu kadar kirlenmişliğin ortasında, İstanbul'un o eski ayrılık ve vuslatını yeniden, üstelik çarpıcı şiirselliğinle giydirdiğin için teşekkürler..
Sayende gün güzel başladı dostum,
tebrik ederim...
Galiba ertelenmeden yaşanıyor sevdalar İstanbul da. Güzelliği ve büyüsü dokunursa avuçiçlerine bırakılan güneşe. Denizden gelen denize gider..Tıpkı sevdalar gibi...
Nazlı nazlı yürümek
Ne güzel çizgi
Kavuşmak sevgiliye
Kesişen çizgi..
Coşkun Karabulutun bu dizelerindeki gibi. Kesişen çizgiler İstanbulda kadere döner...
Kutluyorum şairi ve şiirini...Sevgiler..
Şiirin ismini görünce yinemi bir İstanbul şiiri diye bezginliğe vurdum kendimi.Ve erteledim okumayı...Ama şimdi okuyunca alışılagelmiş bir konuda bile güzel bir şiir okumanın keyfini yaşattınız.Tebriklerimle...
Istanbul doğal güzellikleri ile insanları büyüleyip içine çeken, içine girince de her türlü sıkıntıyı çok güzel yaşatan bir şehir. Ama doğal büyüsü o kadar güzel ki, insanlar sıkıntılarına razı ki terk etmiyorlar. Üstelik her gün nüfusu artıyor.
Istanbul'un doğallığında manzarayı seyretmek. Seyirlerde düşlere dalmak. Düşlerdeki aşkı, sevgiyi yudumlamak her zaman olasıdır.
Yediden yetmişe her insanın Istanbul'un büyüsüyle coştuğu sözleri, şiirleri, hikayeleri, duyguları vardır.
Ve bu şiir böyle bir güzelliğin mısralara en güzel dökülenlerinden biridir. Teşekkürler paylaşımınız için.
haydi vakit tamam, vapur altı lodos, üstü martı, hepsi sen
bir İstanbul gecesinde seni baştan sona yeniden okuyabilsem.
bu son noktada vuruldum şiire...
“ne martılar uçardı başlarımızın üstünden
bir kanatlarına işte biz, diğerlerine aşk dediğimiz...
sarılıp bulutların kenarına üzerine güneşler serdiğimiz
ne martılar geçerdi yüreğimizin içinden
çığlıklarını dinlediğimiz, çok sevdiğimiz …”
.............................................
O martıların kanatları şimdi kırık...
Çünkü üzerinde taşıdığı BİZ ve AŞK yok artık....
Kimbilir belki zamana, belki kilometrelere, belki de ARSIZ GÜRÜLTÜLERE feda edildi martının kanatlarındaki yeşeren umutlar....
ŞİİR okudum ...
SEVGİLER...
Harikasınız.....sevgilerimle..
şimdi ayrılmanın vakti desem değil,
biz biliyoruz şehirler nasıl bozulur güneş doğduğunda ….
ama İstanbul olunca başka yazılıyor isimler camdaki buharlara
onun için bu ayrılıklar, merhaba demektir yeni kavuşmalara
haydi vakit tamam, vapur altı lodos, üstü martı, hepsi sen
bir İstanbul gecesinde seni baştan sona yeniden okuyabilsem
EVET YAŞADIKLARIMDAN....
bir vapur güvertesindedir bazen aşk görülmez martılara atilan bir kaç lokma simittedir beyaz köpüklere karışır çocukça sevinçler içinizdedir bastırılan sevinçler iki yürek arasıdır kurulan köprü
kimsenin görmeside gerekmez bir masal gibiydi şiir dolaşırken mısralarda gözlerimde bir filim kareleri geçitteydi siyah beyaz .....
teşekkürler ....SN. ÇEŞTEPE...teşekkürler
müzeyyen başkır
Mükemmel bir istanbul Aşk hikayesi çokk yaşayan olmuştur böylesini ..mısralara akışı çok güzel olmuş ..tebriklerim tam puanımla şairirm
yağan yağmur sevgilinin saçlarını ıslatıyorsa eğer o şehir biraz da İstanbul' dur....ne kadar doğru ve güzel....tebrikler
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta