“ne vapurlar geçerdi gözlerimizin önünden
ilki senin olsun, arkadan gelen benim dediğimiz …
sonra vazgeçip, bir sandalda beraber kürek çektiğimiz
ne vapurlar geçerdi gözlerimizin önünden
isimlerini bilmediğimiz, hiç görmediğimiz …”
iskele poyrazı desem değil,
bulutlar havada sanki başka bir la comparsita ….
sayamadık hiç, kaç damlası düştü yağmurun saçlarımıza
biliyoruz ki attığımız her adımın altında bir başka yaprak
soğuktan donmuş avuç içlerimizde bir uzun çizgi gibi akarak
lodosa estirecekler İstanbul’u, içimiz çok tuhaf olacak.
“ne martılar uçardı başlarımızın üstünden
bir kanatlarına işte biz, diğerlerine aşk dediğimiz...
sarılıp bulutların kenarına üzerine güneşler serdiğimiz
ne martılar geçerdi yüreğimizin içinden
çığlıklarını dinlediğimiz, çok sevdiğimiz …”
akşamın panayırı desem değil,
balıklar karaya vurmuş, lezzet başka sofralarda ….
umur dışında kalmış kedileri, açlığa doydukları sokaklarda
gözlerimizin içine alıp öyle seviyoruz, ellerimiz ulaşmasa da
yürekler turfanda, tezgahlar en pahalıya açmış çiçeklerini
ellerde güğüm, ince belli sevdalar olmuş İstanbul’un gözleri.
“ne dalgalar geçerdi ayaklarımızın altından
yosun yeşiline sen, okyanus mavisine ben dediğimiz ….
alıp elimize bir dal parçası her damlasına ayrı şiirler dizdiğimiz
ne dalgalar geçerdi ayaklarımızın altından
köpüklerinde seviştiğimiz, su gibi içtiğimiz ….”
şimdi ayrılmanın vakti desem değil,
biz biliyoruz şehirler nasıl bozulur güneş doğduğunda ….
ama İstanbul olunca başka yazılıyor isimler camdaki buharlara
onun için bu ayrılıklar, merhaba demektir yeni kavuşmalara
haydi vakit tamam, vapur altı lodos, üstü martı, hepsi sen
bir İstanbul gecesinde seni baştan sona yeniden okuyabilsem.
Kayıt Tarihi : 13.11.2007 08:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yağan yağmur sevgilinin saçlarını ıslatıyorsa eğer o şehir biraz da İstanbul' dur.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/13/istanbul-da-hikaye-i-ask-2.jpg)
iskele poyrazı desem değil,
bulutlar havada sanki başka bir la comparsita ….
sayamadık hiç, kaç damlası düştü yağmurun saçlarımıza
biliyoruz ki attığımız her adımın altında bir başka yaprak
soğuktan donmuş avuç içlerimizde bir uzun çizgi gibi akarak
lodosa estirecekler İstanbul’u, içimiz çok tuhaf olacak.
la comparsita :tango denince nerdeyse ilk akla gelen melodidir. vatanı uruguay'dır
Bugünkü dersim buydu
go dan bilgi edindim de ... aslında bizde düğün marşı
neyse güzel olan şairin rüzgarın sesi soluğu ile yani esintisi :) ile havadaki bulutlara bakıp da la comparsita demesi
...ve devamında gelen şiir sözleri aslında yürek sözleri ..
kutluyorum emeği yüreği ...
biz biliyoruz şehirler nasıl bozulur güneş doğduğunda ….
ama İstanbul olunca başka yazılıyor isimler camdaki buharlara
onun için bu ayrılıklar, merhaba demektir yeni kavuşmalara
haydi vakit tamam, vapur altı lodos, üstü martı, hepsi sen
bir İstanbul gecesinde seni baştan sona yeniden okuyabilsem.
****
Ne güzel bir şiirdi ...tebrikler
kutluyorum emeğini yüreğini ...
Cana geldim, aşka geldim, dosta geldim
Gençlik düşlerimi bırakmıştım
Boğazın serin sularına
Yıllar, yıllar önce
Düşlerimi almaya geldim
Ver onları bana ey! İstanbul ...Pınar Atay
TÜM YORUMLAR (56)