Böyle güzel olmasan,
bir o kadar da anlaşılmaz, çirkin ve karmaşık
bir o kadar severdim seni
ve bin kere dönerdim geri...
Bu engeller be tabi ki diğerleri,
ve başkaları da olmasa
öyle mutlu olurdum ki,
yosun kokulu rüzgarlarında
seninle başbaşa!
Istanbul
hem çekiyorsun beni kendine
bütün sihrinle,
hem itiyorsun
çook uzaklara,
geçimsiz bir sevgili gibi.
Ne istediğimi senden
ne beklediğini benden
bir türlü bulamiyorum
besbelli!
Istanbul
bekle beni
Döneceğim geri.
Bozuk yollarında kaybolacağım
Güleceğim kahkahalarla
sokaklarda
yeni tanışlarla...
ve kaldırımlara çöküp ağlayacağım
o kocaman, o çaresiz, o yaşlı gözlü
çocuklar, kadınlar ve yaşlılarla...
Istanbul
Neyin için seveyim seni?
Neyin için döneyim geri?
Sen beni
Ne kadar mutlu ediyorsan,
bir o kadar da deli!
Insan cok sevdiginden kaçar mı?
Ama ben,
Giderken ayaklarım geri geri
Koşuyorum daha hızlı, daha hızlı
Kimseler yetişmesin deyi.
Duraklarsam az daha,
Kalırsam biraz daha,
temelli asılı kalırım koynunda
ve çıldırırım,
hiç iyileşmemecesine
Ondan sonra da
dünyanin hiçbir şehri,
hicbir sahili
mümkünü yok
iyileştirmez beni!
Kayıt Tarihi : 21.9.2001 00:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul'un sürekli yozlaşmasından, eski problemlerin katlanarak büyümesinden bezginlik duyan şairin, özlemle döndüğü şehirden, yine kaçarak uzaklaşmasını anlatıyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!