Bitmeyen sevdadır gönlümde benim,
Dünyanın en güzel şehridir elbet.
En deli çağımda, günümde benim,
İstanbul sılaydı, İstanbul gurbet.
Okul yıllarımda yaşadım seni,
Seksen öncesinde kavga günleri,
Nice gençler giydi kanlı kefeni.....
Sarmıştı ülkemi gaflet, ihanet.
Sirkeci, Beyazıt, sonra Aksaray,
Tarihler yazılan Topkapı-Saray…
Emirgan, Sarıyer, hisarları say..
İstanbul’da elbet her türlü haşmet.
Fetih müjdelendi asırlar evvel,
Göklere uzandı, o mübarek el,
Tarihle muhteşem, imanla güzel..
Yaşamak orada sanki ibadet…
İstanbul padişah, İstanbul sultan..
Batıya göz eder küçük Asya’dan
Bilsin kıymetini orda yaşayan..
İstanbul halife, orda hilafet.
Anlatmak az gelir sözler az gelir,
Yazmak ta az gelir, sazlar az gelir,
Kışlar geçer, bahar, yazlar az gelir,
Ordadır muhabbet, orada sohbet.
Küçüksu, Çamlıca mavi boğazı,
Şaire ilhamdır, baharı yazı,
Gecesi, gündüzü işvesi, nazı,
Sanki sevgiliden, davettir davet.
Yakar yüreğimi hasret ateşi,
Var mıdır dünyada başka bir eşi,
Doğudan batıya batmaz güneşi,
O'nda ışık, O'nda kudret, azamet.
Düşündükçe dumanlanır gözlerim,
Kalmış mıdır acep benim izlerim? ..
Ferhat gibi, Kerem gibi özlerim,
Bîçare gönlüm sen, az daha sabret.
İstanbul denince yükselir ahım,
Benim vazgeçilmez, kutsal toprağım.
Dualarım yalnız sana Allah’ım:
Ey Büyük Yaradan; lûtfet, kabul et.
Orada yaşamak, ölmek nasibet.
14.04.2005
Halil İbrahim GüncanKayıt Tarihi : 14.4.2005 13:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul şiirleri adı altındaki yarışma için kaleme alınmış bir başka mısralar demetidir efendim.

TÜM YORUMLAR (3)