İstanbul,
Adına ve görkemli geçmişine yakışır bir şehir değil artık. Parklardaki Hollanda menşeli laleler kaldı bir tek,
Bir de yıkık dökük surları…
Ne kadar güzel anım varsa hepsi bu şehirdeydi oysa. Çocukluk, ergenlik, gençlik, orta yaş.
Neredeyse bütün güzel anılarım…
Her şey o kadar çabuk viran oldu ki,
Bazan anılarım gerçek mi,
Yoksa aklımın uydurması mı, tereddüt ediyorum.
İlk el ele tutuştuğum parkın yerine plaza yapmışlar,
İki güvenlik kapısından geçerek giriyorum!
Anlaşılıyor ki, artık bu şehirde hatıra biriktirilemeyecek.
En önemlisi de artık her semt birbirine benzemeye başladı.
Caddelerde, AVM’lerde hep aynı fabrikasyon ürünler,
Yüz metre arayla aynı markalar…
Birbirinin kopyası, yüksek duvarlı, üstü dikenli telli siteler.
Tüm şehirden zevksizlik akıyor.
Ve korkarım ki bütün şehirler hızla birbirine benziyor… Hepimizin anılarını ellerimizden alıp,
Yaşadığımız yerleri, soğuk,
Gökyüzünü göremediğimiz labirentlere dönüştürdüler. Bir şehre tutkunun sebebi anılardır,
Bunları alırsan ne kalır geriye?
Kayıt Tarihi : 28.10.2018 16:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!