—Alnı açık, vicdanı tok olanların destanı—
Her şeyin bedeli arttı bu ülkede,
Bir tek insanın değeri düştü.
Bir işsiz daha doğdu sabaha,
CV’si dolu, cüzdanı boş.
Karnı guruldayarak uyandı güne
Ama hâlâ alnı açıktı.
Sokakta iş ilanı yoktu,
Ama banka kredisi vardı her köşe başında.
“Ödeyemezsen… geliriz,” diyordu reklamdaki ses.
Bir başka ses ise içeriden fısıldıyordu:
“Çal, kandır, sus, boyun eğ — yeter ki aç kalma...”
Ama o fısıltıya kulağını tıkadı
Çünkü hâlâ onuru vardı.
Kira mı?
Asgari ücretin ta kendisi
Et mi?
Sadece Kurban Bayramlarında.
Ama komşuya tabak yok artık —
Kurban kesiliyor Instagram'da,
Sonrası kıyma ve kilitli dolap!
Utanmayı da bırakamamış hâlâ —
Çocuklarına, “Bugün tokum” diyebilen
Bir kahramandı aslında.
Yalan haberlerde zenginlik anlatılırken,
Gerçek sokakta, markette, icrada sürünüyordu.
Hükümet, bir lira daha ucuz diye
Milleti başka ülkenin marketine yollarken
O, yerli açlığıyla baş başaydı.
Sisteme göre:
İşsiz olmak tembellik,
İsyan etmek suçtu.
Ama o ne suçluydu ne tembel —
Sadece alın terinin karşılığını isteyen
Ve harama el uzatmayan
Bir başı dik fakirdi.
İşsizliğin başkentinde yaşadı.
Evet, aç kaldı.
Ama hâlâ ayaktaydı!
Çünkü şunu öğrenmişti:
Tokun kanununda suç sayılan ne varsa
Açın vicdanında şereftir!
Kayıt Tarihi : 31.7.2025 03:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!