Hatırlarsın ki
Günün kıbleye
Kıblenin akşama döndüğü ufuk çizgilerinde ayrılıklar salkım saçaklanır
Varlıkta darlıkta her vadeli vadesiz müddet sonrasından bayramlık ağzını açarak
Her yerde
Damların oluklarından
Duvarların yüzünden
Çiçeklerin goncalarından
Yaşam toprağını ıslatarak gövdesini yunmaya lal ve ahraz insicam
Avuçlarını gökyüzüne açmış suskun konuşmalar gibi
Pervaneyle ateşe temsili misal giyen gezen sam yeli bulancak hüzün
Dilrubadan nazlıya yanmış tutuşmuş utangaç fısıltılarla ulaşır kavuşurken
Gönüllere saray kuran aşkı divanelik kum saatince
Gider bir devir
Gelen bir devir
Hani nasil ki
Kavak yellerinden sürgün sökün
efkarlı esintileri yokuş yüzüne salmaya
Halatlarından kopmuş çözülmüş fırtınalı bir liman gibi ayın karardığı ıssızlığa yanaşırken sandallar
Hani kulakları çınlatan pusulasını kaybetmiş yazılarda künyesine rastlayan insan cismine
Kar yağdığında siyahar da beyaz ve derin suskunluk içindedir
Dünkü vakit,
… bahar buzaman
Mart/24
Kayıt Tarihi : 13.4.2024 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!