Gül düştü dalından
Ürktü su birikintisinden içen güvercin
İhtiyatlı adımlarımdan,
Bahsin geçti dostlar meclisinde
Aklıma gül düştü
Vakit ikindi
Karınca misali insanlar
Kimi rızkın peşinde
Kimi ilahi bir metinde
Kimi el yazması arar
Antikacılar çarşısında
Ben bir başıma
Ömrüm kar çiçeğini aramakla geçti
Bilmezdim kışın her çicek kar çiçeğiydi
Şairler kelime peşindeydi
Babalar ekmek
Sabaha karşı
Dalgalara karşı oturmuş
Düşünceli adam
Sakalları tütün sarısı
Yöresel bir ezgi çalıyor radyosu
Virabismillah diyip usulca sallıyor oltayı
Tek dünya yok derdi
Konuşurken kelime seçerdi
Uzaklara bakardı anlatırken
Uzaktaydı hikayesi belli
Mürekkep kokardı üstü
Yöreseldi sevdalarımız
Beynelminel sevdalardan kaçardık
Okul yıllarımız
Köy pazarımız
Ve utanmalarımız
Sokağa çıkınca
Ne yöne meyyal olacağını bilmeyince insan
Kuş diline mana vermeyince
Yeryüzüne çektiği sürmeyi görmeyince mevsimlerin
Kurumuş gazeller ortasında
Şehir mezarlığında yatanlarla
Dalgın gezdim alemde
Ne açışına yetişebildim çiçeklerin
Ne baharın bitişine
Dilsiz bilginlerden
Nasihat sordum
Kafamda çeşitli ifadelere bürünüyor yüzün
Bazen gülümseyen
Coğu kez düşünceli
Cıkarınca düşüncemden seni
Hic yaşamamış gibiyim
Anılarım nerde
Efsunkar bir cümlenin
Sonunda üç noktayım
Saçlarım beyaza çalmış
Dünya telaşındayım
Eteklerini toplamış
Ürkek duygularla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!