Bu gün demlik soğumadan bitti,
Bilge misafir erken gitti.
Daha muhabbeti çaya katacaktık..
Ne dedimse ikna olmaz baktı,
Zannımca bunu bilinçli yaptı.
Daha eşref saatine kalacaktık....
Sobanın başında
Atalarımızdan hikayeler dinlediğim
Duman renkli
Soluk ışıklı
Yılların geçtiği ev
Bir çocukken
Bir hal var gülüşünde
Kısarak gözlerini
Yana düşmüş başınla gülerken
Mahçup,cüretkar,büyüleyici
Bir hisler iklimi sanki
Ve ben alışkın değildim
Ülkenin bir şehrinde
Şehrin de ücra köşesinde
Bir adam vardı
İki durak sonra inerdi otobüsten hep
Unutkandı
Sahafa varırdı
Haddi aşan bir çağda
Hasta binaların ortasında
Bir sarraf titizliğinde ararken
Seni antabilecek kelimeleri
Ben yine kelime fukarası
Sadaka miktarınca
Yıllar önce not düştüm
Bir romanda okumuştum bizi
Eriği tuza batarak yiyen bir çocuk gibi
Gülümsemekli olur yüzüm
Hatırlayınca seni..
Sonsuz bir sessizliğin içinde
Buruşup atılan kağıtların,
Karalanmış kelimelerinde
Duvar saatimin
Nihayetsiz bestesinde
Bir hissi arıyorum
Kabrinde ağlıyor kadın ,mevtanın
Bıraksaydı insanlığa bir fayda
Duaya kavuşacaktı,
Sanılan olsaydı
Meyyid ile çınaraltında buluşacaktı
Kaçıp gittim dünya mülkünden
İlticam yine kendime oldu
Gözlerinde değdi şefkate gözlerim
Cennetten bir aşinalık oldu
Kafamda kusursuz bir güzellikteydin
Bir kitapçı dükkanında sustun
Süt beyazı bir alemde
Ölmemiş ama kefende
Yaşayan ölüler aleminde
Arayıp durduğum kar çiçeğiydi
Bilmezdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!