Bin kahır, bin zulüm..
Ne gidilecek bir yer var
ne de düşülecek peşine bir yar
ver elini şimdi
dağlar,
Fırtına delirmicesine
çarpıyor kapıları,
Burda olsan
korkardın,
sana dokunamazdım
Gecenin heybeti
dinginleştirir hüznümü
Gel kuruyan dudaklarım
sana aç.
gizlice sokulan sen ol koynuma.
Şunun şurasında
Bir gece geçirdik yan yana
Ne elim değdi sana
Ne de bedenim
Çırpınıp durma öyle
Sızıp kalmışım kuytusunda
Gecenin..
Ne eski sevgili
Ne düşler.
Bir kıyı bulsam atacam kendimi
Gece sabahlara kadar
ben dolu
yaralar sarılmaz beklense de
Hazel yolu
Kıvrılıp yatarım soğuk
Gözlerinde yandım nara döndüm
İçmeden ayyaş sarhoşa döndüm
Açıldı kollarım yare döndüm
Yasla bağrına gönderme beni
Bülbül oldum gül dalına kondum
kocum benim bugün bayagı bir zamanımı aldın.ne iyi etmişsin.ama eksik şiirlerin var yani yazmadıgın gerci benim aklımdada hepsi halkımız okusun.öpüyorum gözlerinden.