Sanadır tüm bu renkler
Bir tutam yeşil
Sarı sonbahar yaprakları
Rüzgar kadar sert kar beyazı
Sanadır gece ateşin rengi
Fırtına koptu, koparken beni de, senide kopardı!
kopardı da... şu gördüğüm küller acaba kim?
Eğer sensen boşuna uğraşma, salıver kendini alıp götürsün
yok eğer bensem ağlama,
bırak rüzgarı mı dağları taşları önüne katıp süpürsün...
ıslak dokunuşlarında bana bakışının
gözyaşlarım
kalb sesimi dinler
yapraklarında ağaçların
şarkın mrıldanır
Hazmedilememiş duyguların parçaladığı
Yükünde ezili bir kalpte
Kaldırımlar kadar durgun bakışlar
Kadıköy sokaklarında kayıp adımlar
Gökyüzü ve yer arası tüm renkler
Kaç nefeste tükettin beni aşk
Sabah yaktın,öğle yaktın,
Akşam yaktın
Dumanıma tütsüler basıp odalara sakladın
Kağıdım kalemin olaydi böylesi tükenmezdim inan
Sokak lambaları
Çelik gibi bir rüzgar yaladı yüzümü
Kağıtlar uçuştu
Saçların dağıldı
Sevgi sözleri yerini
Yalana bıraktı
Tüm sabahlarında yorgun gecelerin
ismin kazılı,
arşınladığım kaldırımlarında şehrin
nefesin eser ağaç yapraklarında
dokunuşunsa bir martı uzaklığında
Şimdi desem sana değiştim
İnanırmısın?
Sen olsam inanmazdım...
Yinede gün aynı gün değil
Nede gece aynı
Sen ve beni’in olmadığı gibi...
Ah be dünya!
Döndün de döndün
Yorulmadın, durmadın
Dün ettin,
bugün dedin,
yarını getirdin
Düşüncelerimin ve inandıklarımın üzerine toprak attım, içime gömdüm.
Yüzümde bir gülümseme yeşerdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!