Dipsiz bir kuyuydu kenarında bıraktığın düşlerim.
Yalnız bir rüzgar darbesi hafiften dokunmuştu tenime,
düşmekle düşmemek arası gidip gelmiştim,
sen uzaktan saçlarını savrurken,
feryat sesleri kulağımı sağır edecek kadar güçlüydü,
ama birtek ben duyabiliyordum kuyudan gelen sesleri,
Gözlerinden akıyor geçmişin tüm mısrası
satır satır okuyorum seni,
ezberliyorum hiç unutamayacağım kadar.
Sayfa sayfa dökülüyorsun içime,
kitap kitap arşivliyorum geleceğime...
Vardiyası devredilmiş yağmurların,
ilkbahar haznesine,
bir damla ğöz yaşı düştü...
Gidişine istinaden öksüz kalan umutlarım,
can havliyle sol yanıma yaslandı,
sol yanım ise ayrılıga tavır aldı,
yokluğu ne acılara fikir saldı...
her aklıma düşüşün bir çıgır yaratıyor,
Altı üstü gözlerine kıyas tutuyorum dünyayı,
kendi eksenimde dönüp
seni gece gündüz seviyorum...
Kariyer basamaklarını çıkarken tebessümü unutmuşsun,
basamak altında vicdanına hırs bürünmüş;
''aşk'ı gözbebeğine lens niyetine takarken şaşı görüyorsun hayatı ''
Sırtını dönmüş hayata küs
elleri çizik çizik yüzü pus
gözlerinde bir ayrılık mahpus
o adam benim
sözleri titrek özü hayata koz
Elimde bir hayat var tut ucundan,
kelimesi kırık cümlelerin kabusu,
ğeriye kalan 24 saatlik özgürlüğümle,
başucuna konuyorum koyu siyahla
umuda çıkmıyor yollarım,
Kelime haznem o kadar geniş olmayabilir.
Gidişinden sonra küfrü iltifat olarak sana,
layık görmekte usta oldum...
Her kalbin bir kapasitesi var.
Sınırları Zorlayan acıları dolduruyorsun,
gözlerime kadar sen doldumaşırı yüklenme,
taştı taşacak gibi yaşıyorum hayatı
'' gittiginden beri ''
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!