Sana bir aşkın azabından sesleniyorum,
geçmişte yitik cümlelerimle
yakama yapışmasını
istediğin neler varsa yapıştı;
sensizlik,
sessizlik,
Masum benli düşleri yarın'a yetiştiremedik,
bugünü kıl payı yaşıyorum,
bilemiyorsun aşk gidiyorumla süslenmez,
keza daha bi derinlik katar acıya...
Ayrılıgın yükü semer oldu kambur sırtıma,
Kulağımda bir hoşcakalın yankısı gözlerimden yüregime inen acıya karışıyor.Yanlızlıga temel atarcasına hayatıma el sallayışın bu ayrılıgın imzasını atıyor...
Fes edildi sana olan düşlerim ama pes etmeyecek acıya direnişlerim, gölgesi tezğah açmış gözlerinin zabıtası ben olacagım sen kaçacaksın ben kovalayacağım...
Hiç kimse dört dörtlük değildir.
güzelliğine aldanıp çadır kurma fiziğine,
iradene sahip çık gözünü kirletme,
ters dursada hayat sana gerçekleri yok sayma,
saflığını koru sende onlar gibi bozulma,
Dalına küsen yaprak gibi
yere düştü gülüşlerim,
sonunu bilemeyen kelebek gibi
ani oldu ölüşlerim,
farzet ki sen dönersen;
Ey kendini bilmez sapkın düşlerim,
göz göre göre ne demeye atarsın kendini düş'e.
Düştün mü bir kere o densizin düşüne,
kapılıp gidersin masum gülüşüne.
Eğer ki o giderse hesap soramayacaksın.
Sen kendi ipini kendin çekip,
Bugün hava kan kırmızı.
Belli ki yine sen yağacaksın,
tedirginim, olur da hazırlıksız yakalanırsam diye,
çünkü almamıştım üzerime düşlerimi.
Yağacaksan eğer,
her damlan temas edecek tenime bilirim,
Düştün yine;
hem gözümdeki yaşa,
hem de yüzümdeki tebessüme.
Ne vardı bu denli gitmeseydin.
İnsan giderken de
seni seviyorum
Yanıbaşıma musallat olan sevdana,
kaç kez kulhu okudum, destur sevdigim...
Uzak dur bu hayata!
Zararın neresinden dönersem kar sayar oldum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!