Nasıl durur
beyaz karın üzerinde esmer bir s harfi
ama yorgun ama yaralı ama ürkek
boyarken teri kankızıla
bir s harfi
nasıl durur
“Kırılgan bir kabuğum olduğunu farkettiğimde...gözlerinin büyüsünden belki..kabuğumu kalınlaştırmak yerine kırdım.Düş kurmanın zorlukları...
tattım..ve tattın...tadamadık bir türlü..
çünkü..
öpünce kurbağa olan prenslerin vardı senin”
'Tukumbi'
dedi, bilgece;
bir sümer heykeli giyinmişti
'Sorusunu aradığın cevap bu
Bunun içindirki
kainat, dört bir yandan gelipte
Yazılmamış mektuplarım vardı
Gençtim, sevmezdim ki dostluk etmeyi latin harfleriyle
genede lezzeti kaldı
Kekremsi, zihin hücrelerim de
Yazılmamış mektupların
Bilirmisiniz?
gece vakti bunaltısıdır içimde bir ti sesi
bilinmeli ki her gece kendi örtüsünü örer
her gece bir cenaze evi
gecelerin sürüklediği yek perde blue es'im
trapezinde uyku girmez düşlerin
yine de düşlerim...
Ölümüne ağır geliyor yaşamak
her yarın yeni vedalar çağırıyor
sabah mahmurluklarından
ve ilk ışıklarıyla güneşin
yaşanmaya mecbur bir aşk
bitiyor
Aşk beyazı bakmalarımdı
yaşamakların koyu renklerine
gölgeler düşüren
ve ben her gün bitiminde
peşinde koştum
çarpıldım, çark ettim
Mehtaptır titreyen
ibrik ibrik dökülen suda
narin, hüzünlü, karanlık
ve en kutsal yanıyla gece
bir korkudur
korkmaktan korkan
Nuh'u öldürdüm dün gece
kendi ellerimle söktüm ruhunu
kopmayacak tufan,
kopamayacak
gölgesi düşmeyecek hayatımıza
anlamı yok, anlam
Düşünülmemişin ifadesini
kelimelerde arardık
bulacak gibi
nergis bahçelerinde
her gece yeni
İsmail Erkan Tolay'ın henüz hak ettiği yerde olmadığını düşünüyorum.Bir gün onu tüm adı duyulmuş ve adına, şiirine övgüler sunulan şairler gibi kucaklayacağımızı düşünüyor ve umut ediyorum.Zevkle okuduğum ve şiirinden etkilendiğim şairimize kendi adıma şiire katkılarından dolayı kutluyorum.
İz ...