Beynin en mahremine bulaşmış, serzenişlerin boşluğunda bir patika yolda kaybolmuş, ölümden öte bir çığlık.
Çiği tanelerinin hüznünde, balçıklı yola bata çıka karanlığı adımlayışlar,
Yürekten gelen, ta derinlerden soluksuz ıslık sesleri,
Geceyi boğan ıslıklı gülümsemeler… Kısa özeti yaşanılanın… Bir türkü…
Bir türkü çığırdaşıyor, derinlerde, bir türkü, mahremi mekân eylemiş, avutuşların gölgesinde ıslık ıslık doğuyor gönlüme. Acı bir uzun hava ıslığımla birleştiğince.
Umut desen umut değil, korku desen korku değil, nedeni belirsiz bir özlem türküsü işte. Sebepsiz, çınlayıp duruyor en köşelerde…
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,