Beynin en mahremine bulaşmış, serzenişlerin boşluğunda bir patika yolda kaybolmuş, ölümden öte bir çığlık.
Çiği tanelerinin hüznünde, balçıklı yola bata çıka karanlığı adımlayışlar,
Yürekten gelen, ta derinlerden soluksuz ıslık sesleri,
Geceyi boğan ıslıklı gülümsemeler… Kısa özeti yaşanılanın… Bir türkü…
Bir türkü çığırdaşıyor, derinlerde, bir türkü, mahremi mekân eylemiş, avutuşların gölgesinde ıslık ıslık doğuyor gönlüme. Acı bir uzun hava ıslığımla birleştiğince.
Umut desen umut değil, korku desen korku değil, nedeni belirsiz bir özlem türküsü işte. Sebepsiz, çınlayıp duruyor en köşelerde…
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını