İslam'ın Işığında Doğruyu Arayış: Gelene ...

Muhammed Rıdvan Kaya
174

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım, Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.
Toplumların akıl ve bilgi anlayışları, tarihsel olarak bazen geleneklerle şekillenmiştir. Gelenekçi toplumlarda, yaşlıların sözü dinlenir, onların tecrübeleri kutsal kabul edilir. Ancak bu anlayış, İslam'ın gerçek öğretileriyle ne kadar uyumludur? Zira İslam, aklı ve vahyi merkeze alır. Kuran'da yer alan birçok ayet, akıl ve hikmetin ancak vahiy ile aydınlanabileceğini öğretir. Akıl, sadece Kur'an'a iman edildiğinde ve Kur'an hükümleri yaşandığında işlevsel hale gelir. Akıl, 80 yıl oksijen almakla değil, vahiy ışığıyla aydınlanır. Kur'an'a göre, akıl ancak doğru bilgi ile işlevsel hale gelir. Meryem Suresi'nin 43. ayetinde, “Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım.” diyerek, akıl ve bilginin yalnızca doğru yoldan elde edileceği anlatılmaktadır. İslam’ın temel kaynağı olan Kur'an, insanlara doğruyu ve yanlışı ayırt etme yeteneği kazandıran bir nurdur. Bu nur, kişinin hayatta karşılaştığı tüm meseleleri doğru bir şekilde çözmesine olanak tanır. Ancak, geleneksel anlayışlar ve inançlar bazen bu nuru engeller ve kişileri karanlığa itebilir. Ortadoğu'nun yaşadığı sefalet, bu bölgedeki toplumların vahiyden uzak kalmasından kaynaklanmaktadır. Bölgede sanat, estetik ve teknoloji gelişmemiştir. Üretim yoktur, savunma sanayi gelişmemiştir. Bu durumun en açık örneği, 9 milyon nüfusa sahip İsrail'in, 60 küsur İslam devletinin ortasında, Filistinlilere karşı yıllardır süren soykırımına karşı duyarsız kalan bir İslam dünyasıdır. Birçok İslam devleti, yıllarca süren zulme karşı hiçbir etkili adım atmamıştır. Küresel güçler, İslam dünyasını yıllardır sömürmekte, yeraltı zenginliklerini bedava almakta, sömürgecilik faaliyetlerine devam etmektedirler. Kur’an, bu durumu “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla' diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa, 75) şeklinde anlatır. İslam’ın birliği, adaletin ve özgürlüğün sağlanabilmesi için temel bir gereklilik olarak karşımıza çıkar. İslam toplumlarının geleneklere sıkı sıkıya bağlı olması, İslam’ın özünden sapmalarına yol açmıştır. Birçok kişi, gelenekleri kutsal kabul ederken, aslında Kur'an'ı terk etmektedir. Bu durum, toplumların akılsız nesiller yetiştirmesine neden olmuştur. Kur'an, geleneksel inançları sorgular ve insanları doğru yola yönlendirecek öğretiler sunar. Bakara Suresi'nin 170. ayetinde, “Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?” ifadeleri, geleneksel düşüncenin doğruyu bulma konusunda ne kadar yanıltıcı olabileceğini gösterir. Ayrıca, Furkan Suresi'nin 30. ayetinde de, “Ve elçi dedi ki: 'Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş olarak bıraktılar.'” diyerek, toplumların vahiyden uzaklaşmasının tehlikesini ortaya koyar. Kur'an’a iman etmek ve onun hükümlerini yaşamak, insanları karanlıktan aydınlığa çıkaran en önemli etkendir. Enfal Suresi’nin 29. ayetinde, “Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” şeklinde belirtilen nur, doğruyu ve yanlışı ayırt etme yeteneğini, yalnızca Allah’a iman etmekle kazanılacağını anlatır. Bu anlayışla, toplumlar yalnızca dini değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel, siyasi ve ekonomik sorunları da doğru bir şekilde çözebilir. İslam dünyasının içinde bulunduğu zayıflığın temelinde, vahiyden uzaklaşma ve geleneksel düşüncelerin etkisi yatmaktadır. Toplumların akıllarını aydınlatan tek şey, Kur'an'a iman etmek ve onun hükümlerini yaşamakla mümkündür. İslam birliği, sadece dini değil, toplumsal adaleti de sağlayacak bir çözüm önerisidir. Bugün hala geleneksel anlayışlarla hareket eden insanlar, Kur'an’ın emirlerine ve yasaklarına uygun hareket etmeyerek, toplumların çözülmesine ve acı çekmesine sebep olmaktadırlar. Zalimlere karşı direnmeli, İslam birliğini tesis etmeli ve Kur'an’ın ışığında doğru yolu bulmalıyız.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta