Kölelik, tarih boyunca çeşitli toplumlarda var olmuş ve insan haklarına aykırı bir uygulama olarak devam etmiştir. İslam’da da kölelik ve esirlik meselesi yanlış anlaşılmış ve doğru yorumlanmamıştır. Bu makalede, İslam’daki kölelik ve esirlik kavramları arasındaki farklar, İslam’ın kölelik konusundaki duruşu ve bu konudaki ayetler üzerinde durulacaktır.
İslam’da kölelik ve esirlik birbirinden farklı kavramlardır. Bu farkları anlamadan, İslam’ın kölelik konusundaki duruşunu anlamak zordur. Köleliğe delil getirilen kelimelere bakalım.
Abd (عبد): Hizmetkar, kulluk eden kişi anlamına gelir. Bu kelime, "ibadet" kelimesiyle aynı kökten türemektedir ve "hizmet etmek" anlamını taşır. "Abd" kelimesi, özgür insanı tanımlar.
İbad (عباد): Erkek hizmetkarlar için kullanılır.
Eme (أمة): Kadın hizmetkarlar anlamına gelir.
İmai (إماء): Kadın hizmetliler demektir.
Bu kelimeler, kölelikten çok, bir kişinin hizmetkar veya iş gücü olarak çalıştığı durumu tanımlar ve aslında özgür insanları ifade eder. Diğer yandan, köleliğin klasik anlamı için kullanılan kelimeler rakabe (رقبة) ve er rikab (رِقاب) gibi kelimelerdir. "Rakabe", bir malın sahipliği anlamına gelirken, "er rikab" ise boyunduruk altında olan köleyi ifade eder.
Zulumkar oldun beni candan bezdirdin.
Ben seni sevdikce sen hep naz ettin.
Dost olamadık neden dostca biz ikimiz..
Aramadın bir kez olsun hatrım sormadın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta