Zehirli sarmaşıktı aşk,
Belki de bitmeyecek acısı,
Mazide dünya gözlerin,
Hatırlanır o yürek sızısı.
Serseri olacaksın, birazcık ta şerefsiz.
İçinden geçenleri değil, duymak istediklerini söyleyeceksin.
Yalan tatlıdır, söyledikçe ballanır seni seviyorum diyeceksin, çünkü inanır.
Yok yalandan değil, sonra gerçekten terk edeceksin,
İnsanın teni, vicdanının rengini alsaydı,
o zaman görürdük kim beyaz! Kim zenci!
Allah Kerim
sabahın huzurundan demini almış güneş,
saçlarını savururken koyu mavinin göğsüne,
Kız Kulesinde bir dilim ekmektir kahvaltı
ve iki elinin avucuyla tuttuğun bir bardak çaydır mutluluk
AŞK
Çıkmaz bir sokak gibi karşımda duruyordu Aşk!
Ya gölgeme dönecektim yüzümü,
Ya da sırtlayacaktım yeryüzünü!
Ben Sevsem
Ben sevsem sevsem, yine seni severim anca,
Ne gerek var ki? Yeni baştan hayaller kurmaya,
Sen ya terk edersin yine,
Ya da mazeretler uydurmaya,
Bugün uzun uzun ağzımı bozdum sana,
Neler söyledim bir bilsen,
Ne şirinliğin kaldı ne de güzelliğin.
Arkandan atıp tutmaya çalıştım,
Sen bir kere gittin,
Bir adaya düşsem,
yada bir kıtaya.
ne fark eder,
bu dünyaya yeniden gelsem.
sen öpünceye kadar,
Bir sokak başında karşılaşsak,
Öylece dururuz ikimiz,
Bizi ele verir gözlerimiz,
Bir an öylece bakışsak,
Bir adım kadar yaklaşsak,
Ele Verirken
Kayıp gider ayaklarının altından kaldırımlar,
endişeli bakışların her gün bastığın yerler göçüyormuşçasına artar,
kaçarcasına geçmişinden,
her yudumda öldürürken içindeki pişmanlıkları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!