Hiç imkânsızı düşlediniz mi? Ya da kaçınız soyundan arındırıp yaşamı bir uçurtmanın ardına takıldı? İmkânsız var mı? Sıradanlığın sıra dışılığa dönüşmesinde ki çizgi ne?
Tüm gerçekleri yerle yek eden belki hiç birimizin farkına varamadığı düşlerimiz az sonra anlatacaklarım, yaşanmamışların tamamının kanıtı.
Otuzlarında bir iş kadını, öykünün kahramanlarından biri. Bir bankada üst düzey yöneticilik yapan hayatı o iş temposunun sınırlarıyla daraltılmış, bir günü diğerinden ayırt edilmeyecek olağanlıkta bir iş kadını.
Lise yıllarında yeteneğini keşfetmiş öyle ki parmakla gösterilen bir öğrenci olmuş, üniversite sınavında dereceye girip özel bir üniversitenin işletme bölümüne burslu yerleşmiş, mükemmel bir eğitimin ardından yine burslu yurt dışında mastır yapmış ardından zaten seneler önce hazır olan bankaya üst düzey yönetici olarak yerleşmiş bir iş kadını kahramanımız.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.