/seni doğum odasının önünde bekliyorum, yerlerde sahipsiz izmaritler/
boza zamanlarını geçtik gecelerde, çiçek açmış ayvalar…..,
doğum ol gel bana, kararmaya başlamadan penceredeki ışıklar.
kestaneyi kebaba çevirirken, kış ayazına bahar gibi aşık sobalarım,
bir rüzgar esermiş birden,
savrulurmuş masa üstünden, isim-dağ-deniz-şehir-nehir oyunlarım
değişirmiş coğrafyalar, sen olurmuş yarınlarım
ve üstünde çiçek açmadan büyürmüş, kar yatağından ölçülü boylarımız.
sonrası zaman ayarına kalsın, yanlış anlaşılmasın el-ele tutuşmalarımız
(…saçındaki kırmızı kurdeleye adımı yazmak arzusudur bu, başka bir şey değil)
şimdi bahar, havada yar kokusu var
şimdi bahar, uzak tepelerden geliyorsun elinde bir avuç kar….
*
/ayak seslerinin sessizliğini duyuyorum, çoktan yıkılmış eski çarşılardan/
her kurşuna bir kırık, kıpkırmızı barınaklar tutuk evi…..,
yerimden kalkmadan içinden söyle, sevdiğim bütün türküleri.
ateşinden düşen ışıkla, sloganlarımı devrim gibi yıkarken duvarlarım
bir demet karanfil yüreğinde,
aydınlanır hayal ziyaretlerinle, kimsiz ve kimsesiz bütün boşluklarım.
konuşan suskunluğumdur ve erken tahnitli sancılarım
diz-dize otururken mum karanlığında, aynalara örtü olur soluklarımız
göz gözü ne kadar korusa bile, bir yürüyüş kolunda patlar nabızlarımız.
(…o köpeğin başını okşarken yanında olmak arzusudur bu, başka bir şey değil)
açılsın kapı, açlığıma alevin dolsun.
açılsın kapı, elinde ocaktan yeni çıkmış köy ekmeği olsun…..
*
/sabit kalemle yazılıdır mektuplarım, onun için açar dudağında menekşeler/
gece haykırışlarımın yankısıdır, titreten parmaklıklarımı….,
sesinle tazelenmiş umutlarıma, bir ibadet gibi açtıran avuçlarımı.
tırnaksız parmak basılmasın, ben sevdamı zirvemde bayrak gibi sallarım
ama gelince görüş günlerim,
ziyaretçi kabul etmez dizelerim, namını namus gibi hücremde saklarım
şimdi ağlıyorum anlatılamamış mahkumiyet nedenime
olsa da zulamda, yastık altında, şarap tadında çekilmiş bir fotoğrafımız
ve canlansa geriye dönüşlerle, açılışında perdelerin bütün hatıralarımız.
(…yeni ekilmiş tohumları her gece sulamak arzusudur bu, başka bir şey değil)
'ceza bitti' de, sil son çeteleyi.
'ceza bitti' de, beraber yiyelim üstüne kar sürülmüş köy ekmeğini….
*
/hasreti sırtından hançerlemek içindir canımın içi, açık denizlerdeki ıssız adalar/
tütün acısı değil bu sarhoşluk çok güzel, adın ne rüzgar…..,
böyle tek yıldız bırakırsan gökyüzünde, hangi yönü gösterir pusulalar.
seni bekliyorum yosun kokusundan, yaralarımı tuza basıyor dalgalarım
dilimde o gemici türküsü
yüreğimde ellerin değmiş el örgüsü, güverte dışı deniz kılcal damarlarım
bak her taraf tertemiz, sana iş bırakmadım
bir sabah çayı olsun mu şimdi ne dersin, düşlerimizi okşarken uykularımız
unutup şeker sevip sevmediğimizi, günaydın der gibi olsun bakışlarımız.
(…yaşadıklarımın onurunu seninle paylaşmak arzusudur bu, başka bir şey değil)
haydi gülümse, saçlarını bırak rüzgara sere serpe
haydi gülümse, göz kırparken yeni yıldızlar, başka gezegenlere….
Kayıt Tarihi : 15.12.2008 01:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dışarıda beklerim, üşürken ellerim, Ve titrerken yüreğini titretemeyen yüreğim. Işığını yaktığım bütün pencerelerimin dışındayım bu gece Bir açıklarını bulup pervaz arasından ve zamana ait oyunlardan gizlice Uçuk hayal kalemlerim elimde, sen gözlerimin önünde Sessizce giriyor gibi yapacağım içeriye…. Yaşadıklarımın değil yaşayamadıklarımın üstüne bu kurguda, Hiç bir şey değişmese de…
şimdi bahar, uzak tepelerden geliyorsun elinde bir avuç kar….
--
Bu kadar güzel okunası şiirler,şairin ince yüreğinin göstergesi olsa gerek...Duyumsayışların derinden samimi içten oluşunu hissediyor okuyucu.
kutluyorum sayın Kaptan...
saygı öncelikli sevgiler...
açılsın kapı, elinde ocaktan yeni çıkmış köy ekmeği olsun…..
işte tam da buydu gemilerimizi küçük denizlerde yüzdüren..
tebrik ederim.
saygıyla..
açılsın kapı, elinde ocaktan yeni çıkmış köy ekmeği olsun…..
şiirinizi okumak çok güzel oldu bazı bölümler bana anılarmı hatırlattı. tebrikler şairim. sevgi ve selamlar.
'ceza bitti' de, beraber yiyelim üstüne kar sürülmüş köy ekmeğini….
*
/hasreti sırtından hançerlemek içindir canımın içi, açık denizlerdeki ıssız adalar/
tütün acısı değil bu sarhoşluk çok güzel, adın ne rüzgar…..,
böyle tek yıldız bırakırsan gökyüzünde, hangi yönü gösterir pusulalar.
seni bekliyorum yosun kokusundan, yaralarımı tuza basıyor dalgalarım
dilimde o gemici türküsü
yüreğimde ellerin değmiş el örgüsü, güverte dışı deniz kılcal damarlarım
bak her taraf tertemiz, sana iş bırakmadım
bir sabah çayı olsun mu şimdi ne dersin, düşlerimizi okşarken uykularımız
unutup şeker sevip sevmediğimizi, günaydın der gibi olsun bakışlarımız.
(…yaşadıklarımın onurunu seninle paylaşmak arzusudur bu, başka bir şey değil)
haydi gülümse, saçlarını bırak rüzgara sere serpe
haydi gülümse, göz kırparken yeni yıldızlar, başka gezegenlere…
Siz okumak ta bir onurdu..çok çok güzeldi..hikayesiyle..yüreğinizin/kaleminizin ışığı hiç sönmesin..
TÜM YORUMLAR (101)