Işık ve Hüsn Şiiri - Hasan Çelik

ışık ve hüsn

dövün! ..
hangi tarafa,
yüzün bak,
gravür eski,
fark! ..
bakmadan seçilen
gülen göz değil! ..
Zühre huzmesi…
İkon,çıkagelen,
canı fark ettiren,
tunçtan yürek değil bilirim,
güvercin akı,
beyaz tüy hafif,
biriken sızı! ..
katredir kızıla,
bekleten derman,
varlığa yolcu gece,
güleç yüz hepten,
sıcacık bakan uzak,
iki zor bir kolay eden yer! ..
düşümde la mekan,
başa dön! ..
dön başa,
sözü dilden geri,
yorgun! ..
fark eder,
koyu maviye ulaşanda,
hızma perçin,
hal hal sabit,
belki,
gri sahil seyir yeridir,
ona aslında,
hüsne hüznü yakıştırdın belli,
eyvallah! ..
bıraktığı geride,
bir yeni ne varsa,
bir yanım serin,
çoğalan ılık yarım,
tırnaklarımı,
tırnağınla kısalttığımdan anla,
coşana çadır kurduğun,
o yamaçta,
dallı budaklı meyvedir,
kış bahçesi,
merak! meraklı,
ev hatırası,
kalırsa gönüllü,
aklındaki! ..yanına uğramış,
yanına uğramış umarsız,
vakitlerden ikindi,
fincan, kahve, fal, hatır, harf,başka,
cümleyi kurmak gerisi,
dört zülüf,
saklanır elvanla,
melek sesi! ..
şefkat çevreler,
seyrimde,
anaçtır ne çok belli,
dalgınlık anı,ısırıklı elma,
bıçak değil,
elde acı,
ona,
uzatarak yaz ki,
kış giyinsin baharı,
beyaz elin kesiği,
kabuğu hangi türbe saklar,
çemen yeşil,
verde al al kırmızı,
ertele! ..
yağmur mevsim ismi olanda,
bakarsın da,
gelir! ..gelmesini bildiği kuzey batıdan,
gelmesini bildiği,
kuzey batıdan,
yakındır! ..
zaten o da biliyor,
bende! ..