Hz. Adem (a.s.) Arş-ı Âlâ’ da nurla yazılı 'Ahmed' ismini gördü. Allâh Teâlâ: ''Onun ismi göklerde Ahmet ve yerlerde Muhammettir'' buyurdu.
Yeryüzünün ilk mâbedi Kâbe tamamlanınca Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail'in ettiği duâ kabul buyuruldu. Nesillerinden onlara âyetlerini okuyan, öğreten, günahlardan temizleyen, ''Ben, babam İbrahim'in duâsıyım'' diyen, Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.s.)
âlemlere rahmet olarak gönderildi.
Sevgili peygamberimizin babasının yüzünde parlayan bir nur vardı. Evlenince bu nur sevgili eşi Hz. Amine’ye geçti. Çünkü kâinatın efendisine hamile idi. Sevgili peygamberimizin babası Hz. Abdullah oğlunun hiç yüzünü göremeden ebedî âleme irtihâl etti.
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Devamını Oku
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
''Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar.
Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin.''
(Ahzâb, 33/56.)
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta