Her gece rüyama giren şeytan
Daha masumdu sevdiğim kadından
Ve hiç bu kadar aldanmamıştım
Denizin maviliğine
Güneşin kızılında hiç ağlamadım
ey aŞk çiçeklerden bahçe eksik
geceden sİyah, cesetten kemik
Ruhtan beden eksik,masaldan üç elma
ademden bİr Havva eksik,Meryem’den İsa
sen yoksaN ey aşk Ferhat’tan dağ eksik kalır
Sayıdan …(sıfır)
Sen gidiyorsun
Elime vedaları tutuşturarak
Sensizliği emanet ediyorsun gözlerime
Kalbimin dört gözüyle kal diyorum
Sen gidiyorsun
Sensizim dakikalar yıl oldu gözümde
Penceremin kenarında seni düşlüyorum
Ama hep acı ama hep karanlık
Biliyorum elimi uzatsam yakındasın ama korkuyorum
Korkuyorum işte seni kaybetmekten
Tarifi yok hasretin
Buğulu bir pencere kenarından kalma hayallerin dışında
Tarifi yok bu kara kışın
Karlar yağar umutların üstüne,
Islıklar çala çala savurur rüzgar;
Küle dönmüş mutluluğu
Mazimden dört yaş küçüğüm
Sönmüş umutlarım,kaderim düğüm düğüm
Resimlerimden birkaç beden küçük yüreğim
Adımdan biraz eksik sevda,
Talihimden biraz büyük küçüğüm
“Kemiğime dayanan bıçak yaralarıma bile
Acıttığı için gücenmedim”
Nefretini sevgisinde saklayan bu kamile
Bütün nefretlerimi kusuyorum
Sevgiler birer yalancı diyen bir cahilim
Ve her söz susmalı artık
Badem çiçekleri dökülmeli
Ve kar sadece ölüm getirmeli
Sen gittin sevgili
Baharlar gelmesin
Nefret kussun artık zeytin dalı
Bencilim hiç olmadığım kadar
Bir kadın çıplaklığına değişmedim hayalini
Üç kuruşluk uçkuruk fiyatına değil yani
Ve şimdi Sana yazılmış onca şiirimle yalnızım
Bir gün rastlaşmak pahasına turşumu kurmaktayım..
(2012)
Ve yalnızlık tavanla aramdaki sır
Tüm seslerin ahreti yalnızlık
Sonradan görme gözlerim
Aşka eksik bir bakışlık
Ve işte yalnızlık sen
Ve işte Sensizim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!