İşgâl Şiiri - İbrahim Aliyev

İbrahim Aliyev
8

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İşgâl

Bir tek seni özledim.
Özlemim seni çok gözledi.
Sen gelmeyince söz verip,
Yıkacak her yeri bu köz dedim.

Dağılacak deryalara.
Sen yoksan derya yara.
Sen bir yana, derya yanar.
Kalmaz geriye canlılardan feryad anan.

Kırık sesimin bamteli anlatamaz.
Bırak anlatmayı, atlatamaz.
Nerede duyulmuş ki,
Böylesi bir cinâyete katlana saz ?

Yangın almış pervânesini,
Gönlümün en soğuk serdâbesinin.
Âdil mi kıyıma sinsice yaklaşıp,
Talan etmek memleketimin tersânesini ?

Sarsıntısını hâlâ yaşıyorum.
Taşıyamıyor bu başı solum.
Bulunmadıkça bir yarışın sonu,
İlerlemek karmaşık olur.

Telâş etmek, sessizliğe uyarı.
Bir ses ver seni de duyalım.
Sen kör bir sessizliğe uyalı,
Gelmiyor sana taraf bu yanım.

Acım, hüznüm, kederim.
Konsun sana derim beteri.
Karşındakinin hislerini öldürmenin,
Ömrüne prangalar takmaktır bedeli.

Dâvâlıyım olduğum hâlimden.
Dâvâm beni arafta bırakan zâlimle.
Olduğum durum ahvâli dert.
Devâ olabileceğini sanıyor âlimler.

Seni bulmak elbette hakkımdı.
Sen her saniye başı aklımdın.
Vazgeçmek sana son katkımdır,
Demek bulunmamak da senin hakkındı.

Hak iddia ediyorsun susana.
Bir dikensin iliklerime kadar uzanan.
Son hakkın bu bulacağın,
Seni anlattığım son şiir çünkü bu sana.

Kırıldı kalbime ilham fay hattım.
Depremlerinle bir âh kattın.
Öyle bir âh ki, dağ katlı.
Arkasındaki güneş gibi yan battım.

Ebedi zannettiklerinden ibaretsin sadece.
Yok oluşunun sesini duysun sağır ecel.
İki kaburgam arasına sığmayan dar reçel,
Ansız zindan hâlli duvarlara var gece.

Tıpkı işgâl ettiğin gibi bakış açımı,
Olmayacak duâlara dağılsın parçaları acının.
Halvet; sepelenmiş bir hâl, uzaklara saçılı,
Tânelerini toplamak gibi yaşama yabancı saçının

Diline getirince sen birinciyi,
Düşmezdi hiç aklıma yolu, yordanı ikincinin.
Parlaklığına kanmışım bir incinin.
Okyanusun dibine hapsetmiş bilincimi.

Unuttum aşka olan direncimi.
Çabası bir mâzi şimdi içime inen cinin.
Kaybettin bir tutam umûda muhtaç dilencini.
Aşk yüklü trenime oynadığın oyunun adı frencilik.

Eskiden gidişin omuzlarıma yüktü.
Sen o yükün maneviyatını da büktün.
Kısacası; şiirlerin barındırdığı gizem,
Kelimelere hapsolmuş bir şair için özgürlüktür.

Özgürlüğümü elimden aldın.
Beni öldürmekle gizemi kâşifsiz bıraktın.
Gizem meftâlık kelimelere hep dardı.
Zaten böylesi bir gizem de sana ıraktır.

Şimdi hangi merhamete sığar bu yaptığın ?
Nereme saklarım aşk depomdaki bu artığı ?
Nerene yetişmemiş içine her nefes sen kattığım,
Acımasızlığa yenik düşmüş tarafının yıprattığı ?

-Layemut

İbrahim Aliyev
Kayıt Tarihi : 3.12.2023 18:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!