Aşka Veda
Bir kül gibi savrulup bu aşkı öldürürken
Vahşi ve sert çığlığıyla ölümüne bir sevda dan
Cehennemlerden yerin yedi kat diplerine
Kankokusu soluklu koşu
bir gün gelirim soysuz rüzgarlarla bir seher vakti siz uyurken
ve vapur düdükleri daha çalmadan
sis çökmüş bir istanbul sabahında gözlerim mahmur
uzak dostluklara doğru yelken açarak...
bakarsınız hiç gelemem.......
yüreğimi gönderirim......
Bir bitmez susuzluktur bekleyiş
Ve... isyan çıkmaz sokakta tükeniş
söyleniş mi söyleniş...
Ve... Bir gün dönmek serseri kuşlar gibi
Yuvasız kuşların yurdunda durmak
yalnızlar için...
Sanırsın her yol ayrımında yollar bitecek
Dahası var yolların bekle o an gelecek
Varırsın bir kara gözlüye sevdalım dersin
Bir mavi kurşunmudur ak gökleri delecek...
Bir ezgidir duyarsan ak göklerin içinden
Senfonica
Saklı gölgelerde izimiz yok
Kar sürgünleri çağırırken öteden
Başımızda lapa lapa rengarenk kır,
Kar tonları yavaş yavaş yağarken saçlarımıza
Yaşamak..
Sis aralanmaya başladı
Anlaşıldı, giderken
Kendi türkümüzü söyleyeceğiz
Birer birer
Mevsimi geldiğinde açan sessiz sakin ak laleler gibi..
Sonbahar
Deniz biraz dalgalı köpüklü filan oluyor
Ama ille de mavi
Ya da falezlerin turkuaz ı
Ya da dev bir okyanus dalgası
Belki durulmak yavaş yavaş
Böyle birşey..
Artık sakin yerlerden denizi dalgaları seyretmek
Alıp başını gitmeler
Sessizce seyretmek
Maviyi yeşili rüzgarı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!