siyah çocukların özlediği bayramlar
onlar hep
bir çift siyah gözle ufka bakarlar
dalgaların kıyıya attığı
her şaşkın deniz kızı
ilk onları görür
Kendimizi götüremeyeceğimiz kadar uzak var mı acaba?
Yer mi
Var
Bir başkasının yüreği
Siz evet o dersiniz bir an için
Kalın camdan duvarın öte yanında biri
Ekmekler fırından yeni çıkmış el yakıyor
Çay sobanın üzerinde demini tutmuş
Uzak türküler söylüyor
İnce bir ıslık nağmesiyle...
Cadılar hanında
Uğultulu yollara düşerken gece..
Sağır kumsaatlerinde bekçi düdükleri
İsteksiz sallanıp sarhoş uyanır
Tutunur şuursuz, dayanır dirseksiz
Kandil son demini verir titreyipte aniden...
1987
Demlikte geceden ılık çay
Masanın üstünde son yarım sigara
Akşamüstünden kalma dalgınlıklar
Sabahın sislerine mahmur...
Belli olmaz benim işim bakarsın
Bakarsın bir soluk yaprağa binmişim
Bir rüzgar a takılıp gitmişim
Bakarsın atlastan yelkenler in rüzgarıyım
Bakarsın bir mahsun tebessümün
Dudakları..
Bazan kurşuna basmak gerekir yarayı
Ağır yanık tır..
Bazan suskunluk çöker her yana
Ama yüreğe değil..
Dökülür rahvanca yola kelimeler..
Bir çığlık bir haykırış
ötede tüm şehirler uyanırken
ve öfkeye kan düştüğünde
tren seslerine bindirilmiş
idamlık ölüler kadar gerçek
sürgün çığlıkları gibi acımasız
ayrılık gibi çetin...
Dost-Konuşmalar -
Derin Koyu maviler
Rüzgar ı dinlemek- Mavi kelebek-Bir Bembeyaz Tay
çok insanın hallerini ifadesiyle benimkini karşılaştırınca
kelimelere başka bi şekilde bakıyor olabilirim
bir korku sardı dağları
bir ürperti gecenin koyuluğunu
ne dağın havası soğuk ve keskin vuran
ne düşüp incindiğimiz kayası
güzel olan rüzgarın kendi bildiğince sert ve acımasız
tüm gerçekleri yüze vurması
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!