Sözüm Sana paşam, Büyükanıt'sın,
Vuracaksan vur da, bitsin bu çile.
Yetmez mi bu sabır, daha sürer mi? ,
Soracaksan sor da, bitsin bu çile.
Çıkar kılıcını, durmasın kın'da,
Nelere şahit oldum, ben ne olaylar gördüm,
Nohuttan kahve yapan, boyalı çaylar gördüm.
Recep, Şaban, Ramazan güya ibadet ayı,
İnsanız biz nankörüz, ben ne üç aylar gördüm.
Hayırdır Yarabbi, sana bin şükür,
Gökyüzünden çamur yağdı bu sene.
Hilkat garibesi sardı her yanı,
İki başlı kuzu doğdu bu sene.
Bekledik, İsrafil, Boru çalmadı,
İnsan hayatında her çağ ibretlik,
İnce düşünürsen, yaş önemlidir.
Kibirle başını göğe dikme sen,
Ayağa takılan taş önemlidir.
Gülümseyen yüz`de çirkinlik olmaz,
Hasret çekenleri sevdiklerine,
Götürmeyen yola, yol mu diyorsun?
Şefkate muhtaca, ikisi birden,
Açılmayan kola, kol mu diyorsun.?
Kaymakla anılır, ezelden beri,
Gönlümün şehrine sen sultan oldun,
Emir senin, ferman senin, söz senin.
Bulut kaplamasın o güzel yeri,
Mevsim senin, iklim senin, yaz senin.
Emret, sevenleri sevenler alsın,
Güneşe bakarsan gölgen görülmez,
Nur'a arkasını dönenden olma.
Bununla iftihar yakışmaz sana,
Rah-ı Zıllüllah'sın yanandan olma.
Bin sinek bir arı eder mi düşün,
' Her şey bozuldu be' diyen kardeşim,
Bir hastaya geçmiş olsun deden mi?
Düşünmeden haram yiyen kardeşim,
Bir hastaya geçmiş olsun dedin mi?
Ruha neşe için hiç saz çaldın mı? ,
Neler yoktur, şu Kütahya ilinde,
Kışın ' Gezek ' lerde sırası vardır.
İnce pidesiyle köfte hoş olur,
Yanında üzümden şırası vardır.
Kışı çok sert olur, sıcaktır yazı,
Şükür olsun karanlıklar,
Zail oldu, tan göründü.
Şehid, Veli, cümle ervah,
Emir bekler ' Can ' göründü.
Yurt mübarek, vatan güzel,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!