Seni sordum, dün gece, kendi kendime,
Neden kıydın bana, kıydın sevgime,
Anlamadım, bilemedim, senin derdin ne,
Bak ne oldu, hoşçakal, iyi bak kendine…
Arayan ben, soranda ben, oldum hep seni,
Bir sene öncesiydi,
Yar bana gelmeliydi,
Ayrılıp gittiğinde,
Bekleme demeliydi...
Kaç mevsim geldi geçti,
Sanki bir kuş gibi uçmak isterim,
Kolları kanat gibi çırpmak isterim,
Dağları, denizleri aşmak isterim,
Derdimi dostuma, açmak isterim…
Yalnızlık belimi, büktü be dostum,
Gönlüme, kalbime, ansızın giren,
Aklıma bir sevda, fikri düşüren,
Başımda delice, rüzgar estiren,
İşte sen o meçhul, bilinmeyensin...
Yıkıldım sessiz, yalnız beklerken,
Vurma beni artık eski halimden,
Eser kalmadı bak, o geçmişimden,
Kendimi bıraktım, seni seçtim ben,
Yürüyelim yarına yine, işte yeniden…
İsterse gözlerin, yalan söylesin,
Bırakamam seni, beni anlayamazsın,
Ne yapsam, ne etsem, vazgeçemiyorum,
Gönlüme ne desen, yine anlatamazsın,
İtiraf ediyorum, sensiz, yapamıyorum…
Sesini duymadan, nefes alamıyorum,
Sözler vermiştin hep gelecek günden,
Ayrılmak yok diye söz, almıştın benden,
Ne kaldı geriye bak geçmişden dünden,
Bomboş bir sayfa hatırandan kalan…
Sözleri yalan, gözleri yalan,
Seveni sevdiğine, pişman ettiler,
Alamadım, bugünde seni olmadı,
Yanan bu gönlümü, söndürmediler,
Yarim artık, benim takatim kalmadı…
Olmadı yar, bugünde benim olmadı,
Bu sevda gönlüme ,düştü düşeli,
Ne akıl ne fikir, bıraktı bende.
O güzel gözleri ,gördüm göreli,
Ne huzur ne sabır, kalmadı bende.
Yandım! Kor ateşte kömürler gibi,
Gelen yok, giden yok, söyleyin nerde,
Kara sevda diye, düştüm bir derde,
Bekliyorum her zamanki o yerde,
Söyleyin, kırdığı, kalp hala bende…
Sen benim, yarim, hep olmalıydın,
sitem dolu