İrfan Sarı’ya
KAR SUYUN SIRTINDA ilk şiir ve öykü kitabı bilgi dönüşüm yayınları tarafından 1. Baskı olarak çıkarılmış. Kitabın elime geçiş hikâyesi
Bir başka güzellikte 3 Şubat öğleden sonra telefonum çalıyor açıyorum sevgili İrfan hal hatır soruyor Diyarbakır’da mısın diyorum evet abi resul hocaya sürpriz yaptın mı? diyorum evet diyor sonra akşam sevgili öğretmen ve şair arkadaşım Resul Üstün’ün kızı yeğenim İlknur’un düğününe 1,5 saat gecikmeyle buluşup beraber gidiyoruz tabi benim eşim ve kızlarımla birlikte yolda kitabı soruyorum çıktı ve size getirdim diyor. Diyarbakır’da o akşam kar kıyamet kopuyor sanki her tarafta buz ve soğuk Ava Düğün Salonuna varıyoruz. Resul arkadaşım bizi görünce çok mutlu oluyor İrfan’ın bu karda kışta taa Hakkari’nin Yüksekova ilçesinden çıkıp gelmesi ayrı bir mutluluk ve neşe veriyor Resul hocaya vur patlasın çal oynasın İrfan’ı halaya davet ediyorum Diyarbakır oyununu bilmediğini söylüyor bazen bizlerle bazen de Resul hocayla sohbet ediyor bir ara düğünde İrfan’ın telefonu çalıyor arayan sevgili Zeynep Güngör’dü Zeynep’e halay dinletiyor sonrada telefonu bana veriyor. Sevgili Zeynep’le birbirimizi sorduk o da Resul hocanın moralini ve durumunu sordu Bizlerde kız babası olduğundan biraz üzüntülü olduğunu söyledik. İrfan’ın gelmesinin onu çok mutlu ettiğini sürprizin onma iyi geldiğini söyledik sevgili Zeynep’te düğünde olmayı çok istediğini mutluluklar dileklerini iletmemi istedi. Hava soğuk olduğu için düğün erken bitirildi.İrfan arada bir arkadaşını arıyor acele gelmelerini istiyor sonuçta düğün bittikten sonra arkadaşı ancak gelebildi.Kitapları yağan kar ve başına şemsiye tutarak imzaladı.İyi ki bu kitabı getirmiş çok teşekkür ediyorum.Sevgili İrfan şimdide titizlikle okuyup incelediğim KAR SUYU SIRTINDA kitabı ile ilgili birkaç satır yazmaya çalışacağım kitabın önsözünde Ferizende Kaya söyle diyor “o taşralı bir şair değil çünkü Gever taşra bile değil”
Küçüktüm Gever demek; soğuk ve sis demekti. Ya bütün insanlar kışın hastalanırdı. Ya da ben bir tek kış mevsimindeki Geveri hatırlıyorum. Sonra Geveri anlatıyor İrfan için “İrfan Sarı işte o evin sakallı devrimci gençlerindendi çok konuşmaz camdan ovayı izler sıkılır ve de sıkılrdı
Hep bir şeyler beklerdi sanki ama ne beklediğin anlatamazdı der Evet sevgili İrfan Ovaya bakarken İlham alıyormuş şöyle ki Ben bir ovayım
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla