Hazan vaktinin aglamaklıgında tanıştım hayatla. inatla dagların serin sıcaklarıyla kavrulan başaklarda nefes aldım. Oysa kendimi tanıdığımda küçük virane bir anadolu kasabasında soludum. mavi gökyüzünün yokluk kokan özgürlügünü.Ve inançların peşkeş çekildigi mezhep çatışmalarının altında ezildim kimi zaman. Suskunlugum masum haykırışlara dönüştü.Şimdiyse sevginin güçlü kıldıgı bozuk düzende kendi içimde yapayalnız bir şair yarattım.İhanete ve sevdaya dair karanfilleri sundum hayata.! ! !
Ruh halim bedenimle birlikte cansız soğuk bir ölü
Yapılacak otopsiler bile beni tanıtamazken zabıtlarda
Ne ölüm tutanaklarında geçebilmeli adım
Nede manşetlere konu olmalıyım günlerce köşe yazılarına
Öleceksem de adam gibi ölmeliyim şatafatsız
Alçaktan yorgun üzerinde mermi tortusu
Yüzlerinde ölüm tarifi yapışkan çocukların
Gökyüzünde ş'arap yıllanmışlığı korkular
Korkular ki mayalanır fıçılarda barut kokar
Karaya bürünür isli mavi Afrin’de
Ey insanlığın
Medeni mezarlığı Akdeniz
Aklığın bahane doymadın mı hala?
Ne zaman doyacaksın aciz bedenlere?
Tutar olmuş yine katır inadın
Vakit gizli alaca kar/anlıkta
Yusuf yalnızlığımı sahiplendi kuyuda
B/ana hep düşman uykularım kardeşti sana
Akşam erkenden iner saçlarıma
Tepede yel değirmeni rüzgâra peşkeş utanmadan
Alevi mi Sünni mi diye ayıracağına
Fesadı bırak sev hak aşkına
İslam dinini bilir mi diye soracağına
Hasedi bırak sev Muhammed aşkına
Yol yordam bir mi diye yargılayacağına
Fitneyi bırak sev Ali aşkına
Alnından öpersem seni
Çakmaz şimşekler küser anlara
Yarına kara çalar dünün
Bırak kabrin taşısın bedenini
Ağırlığına tahammülü yok ayakların
Sıkıştır avucuna sabrı çocuk
İstanbul eskisi güvercinler
Uyuyor sensizliğe
Çivit mavisi bir öğlen üstü
Sesin b/akıyor pencereden
Yetişircesine kaçan altı otuz vapuruna
Şehid oldum ölüyorum anam
Al beni sıcak koynuna
Karışsın nefesim şahadetle nefesine
Kınalı kuzun Mehmet’im ben
Kanatlarınla sar ölürken kal yanımda
Toprak çok soğuk keskin bıçak sanki anam
Ücra bir Anadolu kasabasında
Yol üstünde bir durağındayım hayatının
Asma bağlarının salkımından koparmadan evvela
Gözlerini anımsadım kara iri taneli salkımda
Toprak çatır çatır çatlamış dudakların gibi
An gelir bir şair ölür dirilir
Atilla İlhan gibi
Beyoğlu’nda kitaplar yanar cayır cayır
Ananın çığlığında yazılır hayat
Yalnızlığında doğar gecenin şair
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!