Oda müziği bitince kalkarız.Akşam yaklaşıyor
Haklısın-ne de olsa-sürgünüz sonraya.
Sonra susuyorum,deme bana.Dönemeç gelmeden tıka
basa söndürürüz dudaklarımızı
Dudaklarımızdaki bütün sözcükleri şimdi silkelemeliyiz y ile başlayanların
düşmesi için.
İçindeki harfleri silinmiş bir akşam var,yüzleşmeliyiz ilkin.
İlkin yağmur düşer tenlerimize.Sonra ötekiler:
Öteki olan her şey uçucudur
Uçurtma ,bulutlara dalıp çıkmaktan hükümlü
Hükümlü kuşlar da vardır ve hep hercaidirler,silme doluyken
ağızlarını lehimleyen onlardır çünkü zamanın.
Zamanın gerçekle düş arasında kıskıvrak edilmesi bizim
İhmalliğimizdendir. Bakıp bakıp kendimize güldürüyoruz mermere
yansıyan silüetleri. Geçmek varken kendimizden
Kendimizden sürgünüz son sayfasına son öykümüzün-Örneğin-
nasıl avutabiliriz elimizden öykümüz alındığında ne söylersin
ilkin bana. –Saat kaç oldu şimdi? -Hani yorulmamış olsaydık
tanık olurdu konuşmalarımıza bu aynalar bu duvarlar bu karbonlu oda
Oda müziğinin biteceği de yok ya…
Neyse…
Kayıt Tarihi : 31.7.2015 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'İpuçları' diyor ya... İpleri 'yoktan yapılmış', uçları yığınla yerin dibinde...
Oda varsa, müzikte olur... 'Her telden' çalarlar, dinleyenler de 'uyum var' sanır...
Sabır, ya sabır...
Diyesim geldi Necdet... 'İpleri birbirine' karıştırmadan...
Kutluyorum Kardeşim..
Kutluyorum öğretmenimin bu farklı şiirini beğeniyle... Nicelerine... Saygımla...
TÜM YORUMLAR (2)