Denizlerimi yakmaya mı geldin, adam? Denizler yanmaz ki... Gözlerimi soldurmaya mı geldin? Gözlerim solmaz ki... Kalbimi kırmaya mı geldin? Kalbim artık kırılmaz ki...
Hayat bir mücadele değil mi? En büyük çabamız yaşamak.
Yanlışların doğruların ipini çektiği anlardayım, Dilimin susup kalbimin konuşması artık imkânsız. Oysa imkânlı imkânsızlıklar saklıyordum umut defterimde, Kuruttuğum mutluluk çiçeklerine inat.
Şimdi varların yok olduğu, Yoklarınsa hiç var olmadığı yerlerdeyim. Saçımı yolan zaman bende duruyor, Merak ediyorum, sende nasıl işliyor? Naftalin kokusuna küf kokusu karışıyor. “Ben demiştim,” demeyi sevmeyen dilim sancılı, Zincire vurduğum ayaklarım prangalı.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta