İp atlayan bir çocuk, çağlar üstüne atlatıyor hayallerimizi,
Sevgiliye koşturuyor biatlerimizi, Miraca yükseltiyor secdelerimizi.
Şu düşen çocuk sevmeyi merhameti kardeşliği,
İnsan olmayı keşfediyor, sevmek için hem cinslerini.
Şu koşan çocuk topa vuran bütün kuvvetiyle,
Cemrelerdeki taşlarla yenilmeyen şeytanın,
Son kalesini, son hamlesini ve son desisesini yeniyor, ‘inkârın.
İp atlayan çocuk, kucağında şefkatle sarıyor, sarmalıyor,
Aşkı büyütüyor koynunda, yaratılandan Mabuduna,
Yolcu ettiğimiz Kahraman Asker, tarihini ve istiklalini taşıyor,
Başını dik tutarak bütün oyunlarına ihanetlerin,
Necef taşı gibi secde makamlarına yükselen mekânların,
Peygamber mescidinde mutluluk gözyaşları oluyor,
Şahadetlerini haykırıyor, gençliğiyle, varlığıyla, imanıyla,
Gümbür gümbür cehennem tehditleri haykırıyor,
Şeytanın yol üstüne koyduğu engellerin üstünden,
Sahte aydınlıklarına üflüyor çağdaş Promete’lerin,
Eros’un meşkleriyle tapınak kurmuş serserilerin,
Çürümüş kokmuş leşleriyle alay eden Yusuf’ların aşkına,
İnlerinde uyuyan vahşiyattan bin bir türlü haşerenin,
Rüyalarına kâbuslar dolduruyor, varlığıyla çağlar boyu,
Âdemden bu güne gelmiş bütün aşk mektuplarının,
Mutlak saadetle biten buselerini konduruyor tarihe.
Kayıt Tarihi : 5.4.2014 12:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uzaktan ip atlarken yüzünü seçemediğim kız çocuğunun ve bütün çocukların istikballerine dua olsun temennilerimle. Muzaffer TAŞDEMİR

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!